"İnsanlar konuşa-konuşa, hayvanlar ise koklaşa-koklaşa anlaşırlar" der atalarımız.
Her insan konuşmaya, anlaşmaya, bildiklerini paylaşmaya, paylaştıkça yanlışlarını ve bilmediklerini öğrenmeye muhtaçtır. Bilgi, ormandaki su gibidir. Öyleyse su neredeyse oraya gideceksin!.
İster ulema olsun, ister prof. yeryüzünde yaşayan hiçbir insan hayata uyum sağlamak konusunda uzmanlaşamaz.
Neden? Çünkü, hayat öğrenme, öğrendiklerini tatbik etme ve sonunda bir imtihan sürecidir.
Yaşam içerisinde karşılaştığımız her şeyin ama her şeyin bir mantığı vardır.
Bu nedenle insanoğlunun karşılaştığı her şeyi bilmeye ve mantığını kurmasına imkan yoktur.
Dost ve aile meclislerinde toplanıldığında insanlar, mantığını kuramadıkları hadiseleri birbirine anlatır ve buradan çıkan fikirlerle bir sinerji oluştururlar.
İşte toplum içerisinde sevgi atlası böyle oluşur. İnsanlar arasındaki barış ve kardeşlik havası böyle yayılır. İnsanlar böyle sosyalleşirler.
Günümüz dünyasında insanların boşa geçirecek bir dakikası bile olmamalı, zamanını boşa harcamak konusunda, hoyratça davranmamalıdır.
Dostlarım; insan beyni bilgisayarın ana kartı gibidir!. Ona neyi yüklersen o da seni oraya yönlendirir. Bunun için boş ve gereksiz konular, insanı gücünün üstünde yük taşıyan herhangi bir canlıya döndürür.
Böyle biri muhataplarıyla uyum sağlayamadığı gibi, yaşamdan zevk alamaz. Sahip olduklarının değerini bilemez.
Öyleyse ilgi alanımızı, boş ve gereksiz şeylere yönlendirmiyecez.
Okuduğumuz gazetede, seyrettiğimiz kanalda seçici ola-caz.
Gazetelerin ve televizyonların dayattığını değil, bize yararı olanı bulacağız.
Bakınız; son bir haftadır malum gazete ve televizyonlar bir dizi aktristi aşuftenin peydahladığı babasız çocuğu yazıp çiziyor! Malum kaltak verdiği demeçte çocuğu peydahladığı şahsın karnındaki çocuğu kabul etmediğini ve doğurmasını istemediğini söylüyor. Gazete ve televizyonlarda günlerdir bunu haber değeri varmış gibi, geviş getire-getire izleyicisine sunuyor!.
Değerli okurlarım; bu tür haberlerin belli bir amacı var.
Amaç aile mefhumunu dinamitlemek, evlilik müessesini ortadan kaldırmaktır.
Kardeşlerim, yeryüzünde her şeyin bir bedeli vardır.
Fakaaaat kutsal değerlerimizi ortadan kaldırmayı hedefleyen soysuzların bize sundukları sözde haberlerin nihai bedelini, belki parayla-pulla değil ama, daha pahalı olarak şahsiyetinle ödersin!.
Bakınız; bugün batı toplumu, ailevi değerlerini kaybettiği için buhran yaşamakta ve batış sürecine doğru hızla sürüklenmektedir!
Bizleri gereksiz ve şeytani bilgilerle oyalamaya çalışanların, iyilik ve güzelliklere karşı çıkanların, bizim en büyük düşmanımız olduğunu bilmek zorundayız.
Başarılı insanlar, toplum düşmanlarını bilen ve olumsuzluğa teslim olmayanlar arasından çıkar.
Ahlaksız bilgi gemideki küçücük delik gibidir.
Önem verilmezse o küçücük delik, en büyük gemiyi bile kolayca batırır...
Günahtan kaçınmayan, gereksiz şeylerle meşgul olan insan, eninde sonunda maskara olmaya mahkumdur.
Unutmayalım ki, şeytan cehennemi, Allah'ın verdiği Cennetten daha pahalıya verir.
Kalın Sağlıcakla.