28 Şubat Darbesi ve daha önceki darbelere, uydurma haberlerle destek verip, darbe gerçekleştiğinde hazineyi yağmalayan hırsızlar güruhu, "Reyhanlı'da 50 vatandaşımızın şehadeti ile sonuçlanan" olayı fırsat bilip, yaptıkları asılsız haberler ile aczi-yet içinde imiş gibi göstererek mevcut iktidara halk nezdinde itibar kaybettirmeye çalışmaktadırlar.
Reyhanlılı vatandaşlarımız daha acılarını yüreğine sığdıramamışken, başladı alçakça yayınlar.
Böylece bilgi kirliliğinin ana unsuru haline gelen sosyal medya derhal harekete geçti.
Tabii Oda TV; Sözcü Gazetesi, cumhuriyet, posta, hürriyet vb. boş durur mu!. Hemen taarruza geçtiler.
İktidar için yayın yasağı getirmekten başka çare kalmamıştı. Yoksa bir iç-savaş kaçınılmaz olacaktı...
Ali Kalkancıyı meyhaneden çıkartıp şeyh yapan(!) reziller, bu defa Reyhanlı'dan iktidar kalesi üzerinde gedik açmanın yollarını arıyordu!
Onların yazdıklarına bakılırsa; "Reyhanlı'da gerçekleşen kahpece saldırı, Hür Suriye ordusunun işiydi... Hatta kamplardaki mülteciler de onlara yardım etmişti. Hükumet de bunu biliyor ama yalan söylüyordu. Yayın yasağının da sebebi buydu. Deliller yok ediliyor, failler gizleniyordu.Zaten bölge halkı da bu yüzden mültecilere karşı öfke doluydu.Reyhanlı ha patladı ha patlayacaktı. Bir Alevi-Sünni çatışmasının başlaması an meselesiydi..."
Böyle yazıyorlar, Reyhanlı halkını açıkça mülteci kamplarına karşı kışkırtıyorlardı.
''Ülkeyi kardeşlik değil, kalleşlik bölermiş '', kimin umurunda!.
27 Mayıs İhtilaline zemin hazırlarken "Üniversiteli gençleri öldürüp, kıyma makinelerinden geçirerek, köfte yapıp millete yedirdiler" yalanını yayarak, üniversite gençliğini kışkırtıp, daha sonra bu olayları "Ülke karıştı, Menderes iktidarı aczi-yet içinde, halk Menderes iktidarını istemiyor" gibi başlıklarla gazetelerinde yer veren bu zihniyetti.
Buradan bütün halkıma sesleniyorum:
"Bakın kardeşlerim; insan kötü şeylerle irtibat kurduğu ölçüde kötü olur. "
İdeolojisini haberlerine karıştırarak, gerçekleri tahrip etmeye çalışanlara, işin aslını öğrenmeden ne olur itibar etmeyelim.
O rezillerin bir tek amacı var: ülkeyi kaosa sürükleyip, halka her ihtilal sonrasında olduğu gibi, yeni efendiler ihdas etmek!
Çünkü; ülkemizdeki her karışılık ve kaos, onlara kendi içinde bir fırsat saklar!
İnsanların başına ne geldiği değil, o durumda ne yaptıkları önemlidir.
Gerçek siyasetçiler, zor zamanlarda ülkemizi parlak bir geleceğe sürükleyen kahramanlardır.
Bu insanlar, bir şey yapılması gerektiğinde, en iyiyi-en doğruyu, şartlar ne olursa olsun, yapabilmeyi becerenlerdir.
Yaygaralarla sonuç alabilirsiniz ama asla zafer kazanamazsınız!
Savaşın, kalleşliğin kazananı olmadığı gibi; barışın, kardeşliğin de kaybedeni olmaz.
Aşılan her sıkıntı, ülkemizi bu dünya cennetine çevirmek için bir fırsattır aslında.
Nasıl ki, aldığımız her malın markasına ve imalat firmasına bakıyorsak ve bunlar bize güven veriyorsa, ne olursunuz yaygaracıların da kimliğine bakıp, asıl niyetlerini görmeye çalışalım.
Kalın sağlıcakla.
