Zaman-zaman yaşanan toplumsal sorunları dile getirir ve ilgili birimlerin bu sorunların çözümü konusunda tedbirler almasını bekleriz. Çoğu zamanda yazdıklarımıza duyarlı kurumlardan cevap gelir, bizde bundan ülkemizin geleceği açısından sevinç duyarız.
Yine bütün yurtta sıkıntı yaratan 17 Nisan 2013'te doktorların yaptığı eylemle ilgili yazdığım, "Doktorların Yaptığı Bir Hile Görmezden Gelindi" başlıklı yazımıza sayın Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'nun duyarlılık gösterip cevap vermesini beklerken; cevabi yazı Amasya'dan Op.Dr. Cevdet Tokat'tan geldi.
Sayın Doktor cevabi yazısında "Benim çalıştığım hastanede 17 Nisan'da herkes görevinin başındaydı" diyor.
Ama ne yazık ki, Doktor bey bunu söylerken asıl gerçeği gizliyor!.
Evet Doktor Cevdet Tokat sadece senin çalıştığın hastane değil, bütün yurttaki hastane ve ilgili sağlık birimleri görevi başındaydı ama, hastalara bakmadılar, ilaç yazmadılar.
Kısaca koridorlarda şifa bulmak için bekleşen hastaların ızdıraplarına kulak tıkadılar!.
Bunun için 30 Nisan'da Akit Gazetesinde yer alan yazımızın başlığı "Doktorların Yaptığı Bir Hile Görmezden Gelindi" idi.
Yine Doktor Cevdet Tokat bey; benim eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ı övmeme çok içerlemiş!. "Üç hafta önce önce bir doktor arkadaşının Ankara'da ağabeyinin kanser ameliyatı için 20.000 Tl., başka bir doktor arkadaşının özel bir hastaneye annesinin bel fıtığı ameliyatı için 1200Tl'sı faturalı 3.000Tl ödeme yaptığından söz ediyor!.
Doktor bey, doktor bey(!) o adını andığın ameliyatların tamamı Devlet Hastanelerinde, üstelik Özel Hastane şartlarından daha güvenli bir biçimde yapılıyor, bunu doktor olmanıza rağmen sizde bilmiyorsanız vay halimize!.
Ayrıca o adını andığın paraları vatandaş, geçmişte doktorlara "Bıçak Parası" adı altında ödüyordu!
Yine aynı Doktor bey; "Özel Hastanelerin yabancı uyruklu kişilere ait olduğundan ve buralarda vatandaşların sömürü aracı olarak kullanıldığından" söz ediyor.
Özel Hastanelere gitmeyin efendim!. Sizi yakanızdan tutup da zorla özel hastanelere çekiştiren mi var!.
Haaa "Devlet Hastanesine değil de, illa da Özel Hastaneye gideceğim" dersen, paşa paşa bedelini de ödersin!
Doktor bey; bozuk cümlelerle yazdığı yazısının son bölümünde ise, "Yorgun ve isteksiz bir hekim ordusu oluşturan eski Bakan ve ekibini vatandaş ne kadar sevse de biz sevmedik" diyor.
Doktor bey; geçmişte vatandaşlarımızın "Sabah saat 5'te muayene sırası almak için yola çıktığından; sonra muayene olmak için sıra, günlerce tahlil sırası ve ilaç kuyruğu sırası" beklediğinden, birde bunun yanında, doktorların sırf 250-300Tl. muyene ücreti alabilmek için hastaları metazori sürüklediği özel muayenehane çilesini bilmemenize imkan var mı?
Ah doktor ah; ben özel muayenehanesinde günde 40-50 hasta muayene edip, vergi levhasında bir asgari ücretli kadar bile vergi vermeyen, ayrıca hastane imkanlarını para kazanmak için kullanan sayısı mebzul miktarda doktorlar bilirim!.
Sayın Doktor siz her ne kadar sayın Recep Akdağ ve ekibini sevmeseniz de, biz vatandaşlar sayın Recep Akdağ ve ekibinin adı geçtikçe onları minnet ve şükranla anacağız...
Minnet ve şükran dedim de, aklıma birden; bir doktorun, bir profesörün ve unvanını elde edince, paraya tamah edip yurt-dışına tüyen araştırma görevlisinin bu ülkeye kaça mal olduğunu ve bu paraların kimin cebinden çıktığından haberiniz var mı?
Eskiden bunun hesabı sıkça yapılır, bizde bağlı bulunduğumuz yayın kuruluşunda verileri yayınlardık. Uzun zamandır bu tip araştırmalara rastlamıyoruz.
Evet bu tip araştırmaların yayınlanması belki doğru olmaz ama, birilerinin bu milletin efendisi olmadığını, ona minnet ve şükran borçlu olduğunu bilmesi gerekmiyor mu, ne dersiniz?
Kalın Sağlıcakla.
