Sağlıkta Doktor Tezgahlı eylemlere bir halka daha...
17 Nisan günü Bursa Duaçınarı Sağlık Ocağına gittim.
Bekleme Salonunda birçok hasta çaresizlik içinde kıvranıyordu...
Doktorlar odalarına kurulmuş, gelen hastalara ilaç yazmıyorlardı.
Neymiş: "Geçen Yıl öldürülen bir doktorun, ölümünün seneyi-devriyesi" nedeniyle meslek odası işi durdurma kararı vermiş, ilaç falan yazmayacaklar!
Bu duruma isyan ettim...
Be vicdansızlar, madem ki delikanlısın Sağlık Ocağına da gelme!.
Halkı orada bekletip ızdırap çektirmeye ne hakkınız var.
Yüce Allah doktor tayfasına fırsat vermesin; inanın geçmişte olduğu gibi "Muayenehaneme gel" diyerek bu millete kan kustururlar!
Doktorların hiçbir şekilde öldürülmesini tasvip etmiyorum.
Ancaaaak doktorlarda münferit bir olayı baz alarak bu millete zulüm etmekten vazgeçmelidirler.
Bu ülkede polisler, öğretmenler ve çeşitli meslek guruplarından insanlar da şehit ediliyor; peki onların iş bırakma eylemine şahit olan var mı?
Aslında beylerin niyeti başka; akılları sıra hükumete karşı eylemle güç-gösterisinde bulunup 5-6 ay sonra gündeme gelecek olan "Doktorların Özel Muayenehane" açma iznini yeniden elde etmek için iktidarı zorlamak...
Yani hastaya "Muayenehaneme gel" diyerek hastane imkanlarını daha fazla kazanç elde etmek için kullanmak!.
Doktorların Meslek odası, sloganlarda solcu ama, ekonomik imkanları kullanmaya gelince, bir faşist gibi davranmaktan da geri-durmuyor.
Ahlaki sınırları zorlayan bu duruma seyirci kalan sayın Sağlık Bakanının bu eylem konusunda en ufak bir kınama mesajı dahi yayınlamaması, ileride daha büyük eylemlerle karşılaşabileceğimizin sinyallerini vermiştir...
Devletin her türlü imkanlarından yararlanan, belli ilaç tröstlerinin ürettiği ilaçları yurt-dışı seyahat ve çeşitli hediyeler karşılığında hastaların reçetelerine yazan bu zorbaların sesi, herkesten daha gür çıkıyorsa, kimse kusura bakmasın ama, o ülkede "Sağlık Politikası" batıyor demektir!.
Anılan eylem 81 Vilayetimizin tamamında uygulandı.
Peki bu zorbalara karşı hangi yaptırım uygulandı?
El Cevap: Hiçbir yaptırım uygulanmadı, çünkü beyler görev başında bulundular ama görevlerini yapmadılar!
Hukuki bir hileye başvurdular anlayacağınız!
Sağlık politikaları konusunda tamda bir ayağımızın cennette olduğunu hissetme başlarken, Allah ondan razı olsun eski Sağlık Bakanımız Recep Akdağ'ın büyük bir özveriyle uygulamaya koyduğu politikalarının tahrip edileceğinin korkusunu yaşamaya başladık...
Buradan hem yeni Sağlık Bakanımıza, hemde doktorlara sesleniyorum:
Bakınız; yaptığınız eylemin halkta karşılığı yoksa, bu durum size karşı daha büyük tepkilerin oluşmasına neden olur.
Benden söylemesi.
İçinde balık olmayan suya olta sallamak kendi-kendine kötülük yapmakta başka bir şey değildir.
Herkese Sağlık ve Esenlikler diliyorum.
