Bir sual ki, girift mi-girift, başbakan cevap verse bir türlü, vermese bir türlü!
Önce Kılıçdaroğlunun sualini ortaya koyalım ki, meramımız iyi anlaşılsın:
Başbakan son basın toplantısında CHP'ye hitaben "En son katsayı düzenlemesini bir kez daha Danıştay’a götürdüler. Niye imam hatiplerden rahatsız oluyorsunuz? Dindar nesiller yetişmesin mi istiyorsunuz?" demişti.(31 Ocak yazılı ve görsel basın)
Kılıçdaroğlu ise Başbakan'ın bu demecine cevaben; "Bir kere, katsayı uygulamasını Danıştay ’a CHP değil, iki kişinin kişisel başvurusu taşıdı. Başbakan’ın bu ayrıntıyı bilmemesine imkan yok. Bir Başbakan’a yalan söylemek yakışır mı? O koltukta oturuyorsun. Bu yalan benim bile onuruma dokunuyor. Başbakan’a soruyorum. Diyorsunuz ki ’dindar bir nesil olmasın istiyorsunuz’ Siz gelmeden önceki nesil dinsiz miydi? Bu ölçüyü, bu yetkiyi sana kim verdi? Sen insanlara nasıl ’sen dindarsın’, ’sen dindar değilsin’ diyebilirsin. Bu şirk değil midir?(1-Şubat-2012 yazılı ve görsel basın)
******************
"Siz gelmeden önceki nesil dinsiz miydi?"
Zurnanın zırt dediği yer burası işte!
Çoğu zaman aradığınız cevabı, sorulanın içinde bulursunuz. Evet bir ülkede bireylerin yetişmesinde din en önemli bir unsur.
Üstelik halkımızın dini duygularını kaybetmemesi için şimdiye kadar CHP hariç, iktidar olan birçok siyasi parti az-çok çaba göstermiştir.
Neden? Çünkü bu yönde toplumsal bir talep var. Ve bu talep varken, sizin hiçbir dini görüşünüz olmasa da, buna cevap vermek zorundasınız.
Üstelik Besmeleli nesiller yetiştirmek, Besmeleli sofralarda yetişmek çok önemli.Yüce Allah, hepimize Besmeleli nesiller yetiştirmeyi nasip etsin.
******************
Din; insan hayatını yönlendiren kurallar manzumesidir. Hayata kaynaklık eder ve insanlara belli bir yaşam biçimi önerir. Yani din dışı yaşamaya, dinin men ettiği şeyleri yapmaya kalkarsan pusulanı kaybedersin!
Lamı-cimi yok; dinimiz yaşam içerisinde çeşitli yasaklar koymuş ortaya. Bu yasakları çiğnersen yine sen mutsuz olursun!.
İçki içme denmiş; peki içersen ne olur?
Ne olduğunu yazılı ve görsel basında her gün görüyoruz.
Bugün trafik kazalarından tutun da, işlenen birçok cinayetin altında yatan asıl neden alkol!.
Yine dinin men ettiği yasaklara ilaveten; kumar, zina, uyuşturucudan tutun da aklı ve nesli bozan her şey haram denmiş.
Bütün bu haramları "özgürlük" paradigması içinde değerlendiremeyiz. Çünkü yaşamın içerisinde yaptıkların başkasına zarar veriyorsa bunun özgürlüğü olmaz.
Kemalist zihniyet; şimdiye kadar, halkın dini duygularına ses veren bütün siyasetçileri "Şeriat istiyor" diyerek suçlamıştır.
Peki böyle bir suçlama olur mu; ne yazık ki CHP yapınca oluyor!.
******************
Fikirlerin ideolojiye evrilmesi en tehlikeli olanıdır. Zira ideolojiye dönüşen fikirler artık bir din hükmündedir.
Bugün toplumsal dokuyu bozan hangi mikrobun üstüne gitseniz karşınıza Laisizm ve kemalizm çıkmaktadır. Neden; çünkü ülkemizde bu iki unsur dine dönüşmüş yani dogma haline gelmiştir.
Bu görüşümü test etmek için söylüyorum; bana kemalist zihniyetin değer diye savunduğu olguların içinde Allah rızası için bir tek unsur söyleyebilir misiniz?
Efendim "kemalizm özgürlük" demek miş! Peki kemalizm hangi özgürlüğün savunucusu?
Alkol tüketimi ve cinsel özgürlüklerden tutun da, toplumun davranışsal DNA'sını bozacak ne kadar gayri-ahlaki sözüm ona bireysel rezalet varsa, bunların her biri kemalistlere göre birer özgürlük!.
Bilirsiniz, bir zamanlar "Üsküdar Belediyesi parkta içki içilmesini yasaklamıştı" da, bütün kemalistler "özgürlüğümüz kısıtlanıyor" diye ayağa kalkmıştı!. Hatta bir gazeteci bozuntusu, köşesinden yandaşlarına randevu vererek ellerinde şarap şişeleriyle "Üsküdar Belediye Başkanı"nı protesto etmişlerdi. Hatta o gün protestonun ölçüsünü kaçırıp fazlaca zıkkımlanınca, o parklara kusmuş, ve bunları da Üsküdar Belediyesi temizlemek zorunda kalmıştı!.
******************
Birde kılıçdaroğlu "katsayı uygulamasını Danıştay ’a CHP değil, iki kişinin kişisel başvurusu taşıdı" diyerek, toplumun zekasıyla adeta alay etmektedir.
Kemal bey, Kemal bey; Danıştay'a iptal başvurusu yapan o iki sefil senin partinden milletvekili değil mi?
Haaa "onların o başvuruyu yapacağından benim haberim yoktu" diyorsan, bak işte bunu yemezler!.
Bay Kemal; genel başkan olarak kuş bakışı bakmak güzel bir şeydir de, yalnız kuş gibi bakmamak kaydıyla!.
Daha yakın bir zamanda gurup toplantısında "bu partide benim haberim olmadan kuş bile uçmayacak" diyen sen değil misin? Ne oldu parti disiplinine? Destek vermiyorsan önceden neden engel olmadın? Yok destek veriyorsan, niye başbakan'ı suçluyorsun?
Kim olursan ol, tek bir yanlışınla kendini uçurumun dibinde buluverirsin. Halkla ve onun kutsallarıyla savaşılmaz bay kılıçdaroğlu. Cumhuriyet tarihimiz içinde halkın değerleriyle savaşıp galibiyet elde eden bir tek siyasetçi dahi yoktur.
Toplumu ayakta tutan değerlere önem verilmedikçe, çöküş önce çocuklardan başlar ve bu hastalık aileye sirayet eder.
Bir toplum dinini, dilini, ahlakını, soy'unu koruyabiliyorsa, kimliğini ve kişiliğini koruyor demektir. Bunu başarabildiğimiz ölçüde yaşadığımızı anlarız.
Laisizm, kemalizm, irtica masalları ile dinden uzaklaşan nesiller; sapıklığın, uyuşturucunun ağına düşer.
Masum insanları ahlaki savrulmuşluk ve ruhi alt-üst oluştan korumak ise zaten devletin varoluş nedenidir....
Kalın sağlıcakla...