Cumhuriyet Tarihimiz içinde, sandıkta iktidarı yakalama şansı bulamayan CHP, her şeye rağmen karanlık odalarda geliştirilen stratejilerle ülkenin kaderini bir dönem elinde tuttu.
Geçmişin kirli örtüsünü neresinden kaldırırsanız kaldırın, altında o altıok'un sivri uçlarını mutlaka görürsünüz!.
Haaaa CHP dün otoriter rejimden yanaydı da, iktidarı militarizm'den bekliyordu falan-filan da, peki bugün değişti mi?.
Hayır değişmedi. Asla da değişmez!.
İşte bu CHP'nin sevdiğim tek yanı da bu!
Din düşmanlığından, otoriter rejim yandaşlığından, halkı baskı altında tutma zihniyetinden asla taviz vermiyor!.
Allah'tan ki taviz verir gibi görünüp halkı aldatma yoluna da gitmiyor!...
Bilirsiniz; "Mason Locaları"na teneşirdeki ceset itaati gösteren bir "ebter baba" vardı. 40 Yıl Millete çeşitli ninniler söyledi ve her defasında bir şekilde aldatmayı başardı!.
Gerçi o, seçim meydanlarında "Kendim için bir şey istiyorsam namert'im" der üstü kapalı bir şekilde, mason localarına hizmet ettiğini söylermiş de, biz bunu anlayamazmışız!
Geçende bir dost meclisinde sohbet ederken; genç bir kardeşimiz "Ona baba lakabı nasıl verilmiş Recep abi?" diye sormaz mı?
"Eh be kardeşim, bu milletin 40 yıl anasını belleyen bir zırtaboza 'Baba' lakabını çok mu görüyorsun? Üstelik ülkemize çektirdiklerine bakınca bu lakapta ona cuk oturuyor!"
İşte geçmişte halkımızı 40 Yıl aldatarak babalara getiren bu "siyaset hokkabazı" bugün CHP'ye akıl hocalığı yapıyor iyi mi!
Gerçi o bir bilen olarak CHP'ye ne kadar kılavuzluk ettiyse de, onları kendisi gibi iki-yüzlü olmaya ikna edemedi!.
Ama kim ne derse desin; CHP, şapgalı babasını değiştirdi!. Bakıyorum da, ahı gitmiş, vahı kalmış o demogoji üstadı, CHP gibi, açık açık ergenekoncu hainlerin yanında yer alarak, halk düşmanlığını gizleme gereği bile duymuyor!. Hatta kindoruk olarak da anılan "rahmetli Menderes'in çakma avukatını"da köy köy, kasaba kasaba dolaştırarak, iktidarın ergenekon tutuklularına sözüm ona yaptığı hukuksuzlukları anlattırıyor muş!
Eh, mason localarının en belirgin özelliği de işte bu.
Adama destek vererek 40 Yıl iktidarda tutarlar ama, hasta yaşlı dinlemeyip, son nefesine kadar da tepe tepe kullanırlar!
Neyse biz tekrar konumuza, yani CHP'ye dönelim.
CHP bu günlerde cadı kazanı gibi dostlar!. Kamuoyu anketlerinin de işaret ettiği gibi, "Parti küçüldükçe, içerideki huzursuzluk tam aksine artıyor!"
CHP'ye Gandi Kemal kaset aşısı tutmadı!.
İçeriden sıfır kilometre yeni bir Genel Başkan adayı aranıyor ama, yapılan tüm denklemler CHP'nin silüetine uymuyor!.
Neresinden tutsan, partinin geleceği dökülüyor anlayacağınız!
Her şeyin bir son kullanma tarihi olduğunu biliyorduk bilmesine de, Gandi Kemal'in son kullanma tarihinin bu kadar erken dolmasını beklemiyorduk!.
Oysa Gand'yi sevmesek de, hayli alışmıştık.
Bugün tv. haberlerinde, CHP içindeki muhalif kanadın sözcüsü Şahin Mengü'yü seyrettim. Mengü demecinde, Kılıçdaroğlu'nun başarısızlıklarını anlatırken, yerine kimin getirilmesi gerektiğini cevabını da veremiyordu'
Bay Mengü daha çok; ergenekon tutuklularının boş yere Silivri'de yattığından tutun da, her birinin birer vatansever olduğuna kadar, döktürdü de döktürdü!.
Tabii Mengü bu söylemleriyle CHP'yi tanzim eden derin güçlere "Bakın beni parti içinde etkili bir konuma getirirseniz, kanımla canımla hizmete(!) hazırım" mesajı veriyordu!
Oysa CHP'lilerin göremediği şey; "Eğri yolda yürüyerek, düzgün yol alamazsınız"
"Sarıkız, ayışığı, balyoz, irtica eylem planı, internet andıcı" gibi çok sayıda darbe planı, ve darbe hazırlığı" gibi delil ve belgeleri görmezden gelip, ucuz vatanseverlik edebiyatı gibi bir kuru gürültüyle siyasette yol almanız imkansızdır.
Daha birkaç yıl önce Genelkurmay Başkanlığı'nın emriyle kurulan internet sitelerinde AK Parti'yi yıkmak ve Başbakan Tayyip Erdoğan'ı siyaseten silmek için propoganda yapılmış ve Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya tarafından da bu sitelerdeki yayınlar AK Parti'yi kapatma gerekçesi olarak kullanılmıştı!
Peki bay Baykal ve saz arkadaşları o dönemde bu kadar hukuksuzluğa neden seyirci kalmışlardı dersiniz?..
Zaten işin sırrı işte burda. Dün Baykal!ı kullandıktan sonra kirli bir mendil atanlar, bugün Kılıçdaroğlu'nu aynı ölçüde kullanamadılar!
Bakınız, bugün Kılıçdaroğlu'na, Genel Başkanlıkta kefen biçenlerin asıl niyeti, ergenekoncu hainleri hapisten çıkartmanın yolunu bulmaktan başka bir şey değildir!.
Baykal CHP'nin başına tekrar geçer mi? Sanmıyorum.
Çünkü varan 2, varan 3 seks kasetleri CHP terzilerinin elinde dururken, Baykal CHP'nin başına geçmeye cesaret edemez!.
Peki CHP'de bundan sonra ne olur? Kurultayda Önder Sav, CHP içinde Kılıçdaroğlu'ndan daha güçlü bir konuma gelir ve CHP terzilerinin güçlü bir Genel Başkan adayı arayışları başlar!.
Bu arada, ergenekon davasındaki yargılamalarda hızla yol alındıkça telaşların daha da artacağını sanıyorum.
Çünkü Adalet Bakanının yargının hızlandırılması ile ilgili yasa tasarısı Silivri tutuklularının yüreklerindeki korku ateşinin daha da yükselmesine neden olacaktır.
Bundan sonra siyaset rüzgarları nereden eserse essin, gelecek hem CHP, hem de Silivri hainleri için pek aydınlık görünmüyor.
Kim ne derse desin CHP geleceğini imha etti. Milletle dirilmeyen siyaset anlayışı hergün yavaş yavaşta olsa ölmeye mahkumdur!
Bundan sonra CHP'ye dışarıdan yapılan her türlü makyaj ölü yüzü pudralamak gibi olup, bir işe yaramayacaktır!
CHP tek parti zihniyetini devam ettiriyor. Siyasette yaşanan değişim ve dönüşüme dair bir zihniyet değişimi tablosu yok CHP'de.
Ama çıplak duran bir gerçek var ortada.
CHP bir siyasi parti olmayı beceremediği gibi muhalefet yapmayı da beceremiyor!..
Kalın Sağlıcakla. Allah'ın selamı üzerinize olsun.
