Orgeneral Hasan Iğsız, 1. Ordu Komutanlığı görevini Orgeneral Hayri Kıvrıkoğlu'na törenle teslim etti. Kıvrıkoğlu, "Komutanlar değişse de TSK'nın zinhiyetinde bir değişim olmayacaktır" dedi.
Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Işık Koşaner'in de katıldığı devir teslim töreni, 1. Ordu Komutanlığının Selimiye Kışlası'nda gerçekleştirildi.
Tören, İstiklal Marşı'nın okunması, Orgeneral Iğsız'ın emeklilik ve Orgeneral Kıvrıkoğlu'nun atama kararnameleri, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un kutlama mesajı ile her iki komutanın öz geçmişlerinin okunmasıyla başladı.
Orgeneral Iğsız, törende yaptığı konuşmada, bir yıldır emir ve komutasını üstlendiği, 167 yıllık maziye sahip Birinci Ordu Komutanlığı görevini Kıvrıkoğlu'na devretmek üzere bulunduğunu ifade ederek, Kara Kuvvetleri Komutanlığının en önemli caydırıcı güçlerinden biri olan Birinci Ordu'nun geçmiş yıllarda olduğu gibi kendisine tevdi edilecek görevlere her an hazır olmak için yoğun bir yıl geçirdiğini anlattı.
Orgeneral Iğsız, görevi süresince İstanbul Garnizonu'ndaki tüm askeri personelin birlik ve beraberlik ruhu içinde hareket ettiğini, ayrıca kentteki kamu kurum ve kuruluşlarıyla da işbirliği içinde olduklarını ve destek gördüklerini dile getirdi.
-''50 YILLIK ÜNİFORMAMDAN AYRILIYORUM''-
Orgeneral Iğsız, konuşmasına şöyle devam etti:
''Bu devir teslimle sadece Birinci Ordu'dan değil, askeri okul dönemi de dahil tam 50 yıldır gururla taşıdığım üniformamdan da ayrılıyorum. Bu nedenle her görev ayrılığındaki burukluğumu bu defa çok daha yoğun boyutlarda yaşıyorum. Geride bıraktığım yarım asra bakıyorum.
Teğmenlikten başlayarak her rütbemdeki görevimi ayrı bir heyecanla, kendimi bütünüyle vererek yerine getirmeye çalıştım ve her birinden ayrı zevk aldım. Özellikle son rütbemle yaptığım 2. Ordu Komutanlığı, Genelkurmay 2. Başkanlığı ve Birinci Ordu Komutanlığı görevlerimle mesleki tatminin en üst düzeyini yaşadım. Meslek yaşamım boyunca rütbe ve makamın verdiği gücü keyfiliğe kaçmadan ölçülü ve dengeli kullanmaya çalıştım.''
Birlikte çalıştığı personele her zaman güvendiğini, onlara değer verdiğini, fikirlerini açıkça ifade etmeleri için ortam sağladığını da anlatan Orgeneral Iğsız, personel ile ilgili yaptığı görevlerde bireylerin hak kaybına uğramaması için gayret gösterdiğini söyledi.
Orgeneral Iğsız, şöyle konuştu:
''Bazı beklentilerle, şu veya bu sebeple doğrularımdan, ilkelerimden hiçbir zaman vazgeçmedim. Bazen komutanlarımın sabır ve hoşgörü sınırlarını zorlasam da sonuçlarını göze alarak doğru bildiklerimi söylemeyi görevimin bir parçası olarak addlettim. Temelini akıl ve bilime bağlılığın teşkil ettiği Atatürkçü düşünce sistemini, meslek yaşamım boyunca rehber edindim. Ebedi Önder Atatürk'ün eseri ve emaneti olan Cumhuriyeti ve Anayasa ile şekillenen temel değerlerini Türkiye Cumhuriyeti devletinin vazgeçilmez ana dayanağı olarak gördüm ve hayat görüşümü bu gözlükten bakarak şekillendirdim.
Sonuçta dışarıdan nasıl görünüyor bilmiyorum, ancak ben geriye baktığımda, beni tatmin eden, gururlandıran, doğrularıma ve ilkelerime bağlılıkla kendime saygıyı muhafaza edebildiğim bir yarım asır görüyorum. Bu uzun meslek yaşamımın en büyük ödülüdür. Şimdi yapmam gerekeni yapmış olmamın verdiği huzur duygusuyla çok sevdiğim mesleğimi noktalamak üzereyim. Üniformamı 50 yıl önce ilk defa giydiğim Selimiye'de çıkarıyorum.''
Orgeneral Iğsız, üniformasız yaşama alışmanın kolay olmayacağını bildiğini de ifade ederek, kendisine en büyük desteğin ailesi olduğunu söyledi.
-ORGENERAL KIVRIKOĞLU'NUN KONUŞMASI-
Orgeneral Hayri Kıvrıkoğlu da, 1. Ordu Komutanlığı gibi son derece onurlu ve kutsal görevin kendisine tevdi edilmesinden dolayı büyük mutluluk ve gurur duyduğunu belirterek, Orgeneral Iğsız'dan bu şerefli görevi teslim almanın kendisine büyük bir sorumluluk yüklediğini, çalışmalarında daima bu sorumluluğu hatırlayacağını söyledi. Orgeneral Kıvrıkoğlu, şöyle devam etti:
''Şerefli olduğu kadar büyük sorumluluk da gerektiren bu görevin icrasında bundan önce olduğu gibi bundan sonra da başlıca hedefimiz Atatürk ilke ve devrimlerine gönülden bağlı, Atatürkçü düşünce sistemini yaşam tarzı haline getirmiş, milli çıkarlarını her türlü değerin üstünde tutan bir yaklaşımla, Türk yurdunun bölünmez bütünlüğüne, Anayasa ile tayin edilmiş laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti'ne yönelik her türlü dış ve iç tehdidi önlemek olacaktır.''
Orgeneral Hayri Kıvrıkoğlu, konuşmasında, ''Komutanlar değişse de Türk Silahlı Kuvvetleri'nin görev ve sorumluluklarında, devletin üniter, laik ve sosyal hukuk devleti olma niteliklerinin korunmasındaki kararlı duruşumda bir değişiklik olmayacağını özellikle vurgulamak istiyorum. Çünkü biz gücümüzü aziz milletimizden ve görevimizi yasalardan alıyoruz. Ettiğimiz kutsal askerlik yemini gereği de budur'' ifadelerini kullandı.
-TÖREN-
Törende, Ordu Komutanlığı Forsu gönderden indirilirken, Orgeneral Iğsız tarafından Birlik sembolü Orgeneral Kıvrıkoğlu'na takıldı. Orgeneral Kıvrıkoğlu da Ordu Komutanlığı Forsu'nu ve Hizmet Anı belgesini Orgeneral Iğsız'a takdim etti. Törende daha sonra devir teslim tekmili verilmesinin ardından Ordu Komutanlığı Forsu göndere çekildi.
Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Işık Koşaner de Kara Kuvvetleri Anı belgesini Orgeneral Iğsız'a sundu.
Törene İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İl Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, KKTC Maliye Bakanı Ersin Tatar, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin ile çok sayıda emekli subay ve davetli katıldı.
Bu arada törene katılan Orgeneral Hasan Iğsız'ın annesi Münevver Iğsız'ın zaman zaman ağladığı görüldü.
**********************************************************************************************
İşte Saldıray Berk raporu!
23-08-2010 / 12:36
Genelkurmay Başkanlığı, "Ergenekon"a bağlı olarak faaliyet gösterdiği öne sürülen eski 3. Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk ile ilgili raporunu tamamladı. Raporda, ''İddialar hiçbir belgeye dayanmayan kişisel ve farazi değerlendirmedir'' denildi.
Eklerle birlikte 500 sayfalık raporda Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na atanan Org. Erdal Ceylanoğlu'nun imzası var. CNN Türk'ün ulaştığı raporun konusu, dönemin Üçüncü Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk'in Erzurum ve Erzincan'da "Ergenekon" terör örgütene bağlı olarak faaliyet gösterdiği iddiası. Orgeneral Berk, bu iddia nedeniyle Erzurum Özel Yetkili Savcılığı'nın hazırladığı iddianamade bir numaralı sanık konumunda bulunuyor.
CEYLANOĞLU'NUN İMZASI VAR
Genelkurmay Başkanlığı, iddiaları araştırmak üzere özel bir soruşturma heyeti oluşturdu. Heyetin başına Orgeneral Erdal Ceylanoğlu getirildi. Heyet, Orgeneral Saldıray Berk' le birlikte 10 general, 16 subay, 2 astsubay ve bir uzman erbaşın ifadesine başvurdu. Yüzlerce belgeyi inceledi.
'SEMİNERDE SADECE PKK KONUŞULDU'
Raporda, araştırılan ilk konu Saldıray Berk'in "seminer" adı altında darbe toplantıları yaptığı, "İrtica ile Mücadele Eylem Planı" belgesinde imzası bulunduğu iddia edilen Albay Dursun Çiçek' in de bu toplantılarda katıldığı iddiasıydı.
Rapor, 3. Ordu'da Kara Kuvvetleri planmasına uygun olarak seminer düzenlendiğini, ancak konusunun PKK ile mücadele olduğunu vurguluyor.
Seminere katılan 17 askeri personelin de seminerde PKK dışında hiçbir konunun konuşulmadığı bilgisini verdiği kaydediliyor.
'ÇİÇEK ERZİNCAN'A GELMEDİ'
Albay Dursun Çiçek'in ise seminere katılmadığı gibi kesinlikle Erzincan'a gelmediği vurgulanıyor.
KONVOY GEÇİŞİ
Heyet, Saldıray Berk'in Erzurum'daki savcılara gözdağı vermek amacıyla şehir merkezinde askeri konvoy geçişi planladığı iddiasını da araştırdı.
Söz konusu konvoyun, kış tatbikatı çerçevesinde planlı bir faaliyet olduğunu dikkat çekilen raporda, "Konvoyun savcıya gözdağı olarak yansıtılması, bir kısım medya tarafından kurgulanan gündem yaratma amaçlı maksatlı bir çarpıtmadır" deniliyor.
'YASADIŞI İŞ YOK'
Raporun sonuç bölümünde ise savcının Saldıray Berk hakkında öne sürdüğü iddialarla ilgili hiçbir bilgi, belge, hazırlık ve uygulamaya rastlanılmadığına dikkat çekiliyor. Raporda, "Orgeneral Berk' in silahlı terör örgütüne bağlı faliyet gösterdiği iddiası belgeye dayanmayan kişisel ve farazi değerlendirmelerdir. Yasal mevzuata aykırı hiçbir iş ve işleme rastlanılmamıştır" ifadesine yer veriliyor. zaman
