4 Mayıs gecesi Mardin'in Mazıdağı ilçesine bağlı Bilge Köyü'nde sebebi henüz tam olarak anlaşılamayan bir katliam yaşandı. Aynı köyün sakini olan failler kadın ve çocukların da arasında bulunduğu 44 kişiyi katlettiler. Olay, başta koruculuk sisteminin sorgulanması olmak üzere pek çok boyutlarıyla kamuoyunda tartışıldı.
Bu tartışmalarda, köyün yanı başındaki Şeyhan Jandarma Karakolunun olayı neden fark edemediği ve beş dakika mesafedeki köye neden saatler sonra gidebildiği konusu da gündeme geldi. Ardından, köylülerin 156 jandarma imdat telefonunu aradıkları ancak jandarmaya ulaşamadıkları bilgisi basına yansıdı. Katliamla ilgili Meclis İnsan Hakları komisyonu da bir rapor hazırladı. Raporda, 'Jandarma 156 ihbar hattının olaydan bir hafta önce bozulduğu' belirtilerek 'Jandarma Karakolundan olay yeri ile irtibatın geç kurulması ve intikalin gecikmesi konusunda idari soruşturma açılması gerektiği' kaydedildi.
Konuyla ilgili olarak dönemin Mardin İl Jandarma Komutanı J.Kur.Kd.Albay Alaadin Katı, komisyon üyelerine 'sistemin bir hafta önce arızalandığı ve tamire gönderildiğini' söylemişti. Ancak bu savunma komisyon tarafından pek kabul görmemişti. Böylece İl Jandarma Komutanı, aslında topu cihazın tamire gittiği yer olan Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanlığına atıyordu. Diyarbakır'daki dönemin Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Ata Kalkan ise olayın basına duyulmasından itibaren oldukça sıkıntılı saatler geçirdi. Böyle bir olayda jandarmanın ihmalinin meclis raporuna girmiş olması tümgenerallik için terfi sırasında olan Ata Paşayı ziyadesiyle rahatsız etmişti.
İşte ne olduysa bundan sonra oldu. Hakkaniyet ve adalete azami riayet etmesiyle tanınan Halim Paşa, raporunda sürekli arızalanan cihazı tamir etmeyen Jandarma Bölge Komutanlığına da faturayı keserek, bu tür olaylarda paşaların korunması ve albayların kurban edilmesi teamülüne aykırı davranmış oluyordu. Nitekim, rapor Jandarmanın en kıdemlisi durumunda olan Kurmay Başkanı Korgeneral Mustafa Bıyık tarafından kabul görmedi. Bıyık Paşa, Halim Paşa'dan raporu yeniden yazmasını istedi. Ancak bunu da Halim Paşa kabul etmedi. İki paşa arasındaki tartışmalar karşılıklı restleşmeye kadar gitti.
Sonuçta; geleceğin Kurmay Başkanı adaylarından Tuğgeneral Halim Tırkaz, yaşanan bu gerilimin ardından emeklilik dilekçesini karargâha gönderdi. Jandarma Genel Komutanının dilekçeyi işleme koydurmasıyla, Bilge Köyü katliamının son kurbanı Halim Paşa olmuş oldu. Katliamın kurbanları canlarını, failler hürriyetlerini, jandarma ise değerli bir mensubunu kaybetti.
KAYNAK:www.oguzyurdu.com
