Referandum mitinginde konuşan Arınç, muhalefete bu sözlerle yüklendi...
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, siyasi kavga isteyen liderlerin 'hayır' kampanyası yürüttüklerini belirterek, ''Hakaret ediyorlar, hatta şerefe, namusa ilişecek sözler söylüyorlar. Bizim gibi çok şükür anası, atası belli, memleketi belli, kalbi vicdanı belli insanlara bile sıkılmadan, utanmadan, 'terör örgütüyle pazarlık yapmışlardır' diyerek iftira bile atabiliyorlar'' dedi.
Arınç, partisince GümüşhaneAtatürkCaddesi'nde düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, yaklaşan referandum sürecine değinerek, ''Sandığa gittiğinizde seçim yapmıyorsunuz, iktidar değişmeyecek. Muhalefet değişmeyecek, inşallah değişir tabi, kendi içinde değişir. Türkiye'de 10 ay sonra seçimler var. Benimle kozunu paylaşmak isteyen varsa seçimde karşıma çıksın. Şimdi seçim zamanı değil. İktidarla boğuşacak zaman değil. Buanayasa değişikliğifaydalı mı, zararlı mı, iyi mi, kötü mü bunu konuşacağız. Biz iyi tarafını söylüyoruz. Siz de biliyorsanız kötü tarafını söyleyeceksiniz, hayır diyeceksiniz. Bu kadar da rahatız. Çünkü bizim milletimiz iyiyi kötüden ayırt edebilecek çok şükür akla da, bilgiye de sahiptir'' diye konuştu.
''BAHÇELİ, OKTAY VURAL İSTİYOR DİYE 'HAYIR' OYU KULLANMAK YANLIŞ BİR HAREKET OLUR''
''Siyasi liderler, Kılıçdaroğlu da sayın Bahçeli de BDP de diğerleri de istediği kadar hayır desin, o partilerin tabanları, bu memleketin tertemiz insanları'' diyen Arınç, şöyle devam etti:
''O partilerin tabanlarında, MHP'de olup da sivil iradeyi arzu etmeyen insan var mıdır? Darbeden zarar görmeyen bir insan var mıdır?12 Eylülülkücülerinden o zulümleri dinleyip de bugün 12 Eylül'ün izlerini sileceğiz diyen bir anayasa değişikliğine hayır demeyi düşünen birisi olabilir mi? Anayasa Mahkemesini, HSYK'yı güçlendirmek hangi MHP'li arkadaşımın işine gelmez. Biz demokrasi noktasında birbirimizden farklı değiliz. Memleketin gerçeklerine hep beraber sahip çıkıyoruz. Partisi farklı diye kimseyi göz ardı etmeyiz. Halkın seçtiği kimse, biz ona selam dururuz, ona saygı gösteririz, onun işini yapmaya çalışırız. O yüzden bir anayasa değişikliğine Bahçeli, Oktay Vural istiyor diye 'hayır' oyu kullanmak yanlış bir hareket olur. MHP'nin gerçek tabanına düşen, bu anayasa değişikliği Türkiye'nin demokrasisi için yararlı mıdır, değil midir, darbecilerden hesap sormak mıdır, değil midir, cezaevlerinde katledilen, idam sehpalarına gönderilen fidanların hukukunu korumak için hayır mı vereceğiz, evet mi vereceğiz, bunu düşünmek gerekiyor.''
Arınç, şöyle konuştu:
''Her partinin tabanı çok şükür tertemiz insanlardır. Ben onlara hiçbir şey demiyorum. Ama siyasi kavga isteyen liderler, hayır kampanyası yürütüyorlar. Hakaret ediyorlar, hatta şerefe, namusa ilişecek sözler söylüyorlar. Bizim gibi çok şükür anası, atası belli, memleketi belli, kalbi vicdanı belli insanlara bile sıkılmadan, utanmadan, terör örgütüyle pazarlık yapmışlardır diyerek iftira bile atabiliyorlar. Terör örgütüyle pazarlık mı, onlarla konuşmak mı, onları muhatap almak mı, bu dünyanın en büyük zilletidir, hiçbirimiz buna tenezzül etmeyiz, hiçbirimiz böyle bir rezaleti işlemeyiz.''
''GÖZLERİ KARARMIŞ İNSANLARA ALLAH FERASET VERSİN''
Bülent Arınç, terörle mücadele ettiklerini vurgulayarak, ''Şehitlerimizin kanları var, gazilerimiz var. Bizim görevimiz, onu artık bu ülkede huzuru bozacak bir güç olmaktan çıkarmak, silahsız hale getirmek, tasfiye etmek, yok etmek, aklınıza ne gelirse gelsin. Ben bir evet veya hayır kampanyası için kiminle pazarlık yapabilirim. Bana inanmayacaksınız da dağda yüzlerce insanın katili olan bir alçağın sözüne mi inanacaksınız. Bu kadar yalan bir iftira olmaz. Bu bizi çok üzüyor ama bizi üzenleri Allah ıslah etsin. Gözleri kararmış insanlara Allah feraset versin'' dedi.
Arınç, 8 yıldır yaptıklarının, vicdanlarının ortada olduğunu anlatarak, şunları kaydetti:
''Bu ülkenin Başbakan'ı için komplolar kuranlar, suikast düzenlemek isteyenler, plan üzerine plan yapanlar şunu söylüyorlardı, 'Bu ülkenin başında imamhatip mezunu Başbakan görmek istemiyoruz, eşinin başı örtülü Başbakan istemiyoruz, eşinin başı örtülü Cumhurbaşkanı seçtirmeyeceğiz' dememişler miydi? Biz onlardan birisiyiz. Sen nasıl olur da inancı sebebiyle kendisine zulmedilen insanlara bu iftiraları yapıştırabiliyorsun. Allah seni ıslah etsin.''
*********************************************************************************************
500 kişiye hitap etti!
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Van İl Teşkilatı tarafından Beşyol Kavşağı Defterdarlık Caddesi'nde düzenlenen mitinge katıldı. Havaalanından itibaren yoğun güvenlik önlemleri altında miting alanına gelen Kılıçdaroğlu, alanda toplanan yaklaşık 500 kişiye hitap etti.
Kılıçdaroğlu, 26 dakika süren konuşmasında CHP'nin Van'da iyi olmadığını bildiğini belirterek, "Van'da aldığımız oyların eskiye göre düştüğünü biliyorum. Bunun kabahati Vanlılarda değil, bizdedir. Daha fazla gelebilirdik, konuşabilirdik, dertleşebilirdik. Şimdi geldim beraberiz. Çözümleri beraber üreteceğiz. Halkın iktidarını beraber kuracağız." dedi.
"30 YILDIR KİM İKTİDAR, DÖNÜP KENDİLERİNE BAKSINLAR"
Başbakan Erdoğan'ın bir gün önce 500 metre ileride yaptığı mitingde "30 yıldır terörden kim kazandı" sorusuna, Kılıçdaroğlu farklı bir açıdan yaklaştı. 30 yıllık süreçte kimin iktidar olduğunu soran Kılıçdaroğlu, "30 yıldır kim bu kanı durduramadı. Dönüp kendilerine bir baksınlar. 30 yıldır ne yaptılar. Size söz veriyoruz. Biz şiddeti engelleyeceğiz. Akan kanı durduracağız. Barışı ve hoşgörüyü, kardeşliği bu topluma egemen kılacağız. Eğer insanı insan olarak düşünmezseniz, değer vermezseniz, insandır başımızın üstünde yeri vardır demezsiniz bu sorunu nasıl çözebilirsiniz. Önce insanı insandır diye sevmemiz ve kucaklamamız lazım. Yeri geldiğinde Recep Bey diyor ki: 'Ya sev ya terk et'. Bunu söyleyen ülkenin başbakanıdır. Sen kim oluyorsun da bu ülkenin vatandaşına 'Ya seveceksin ya terk edeceksin' diyorsun." şeklinde konuştu.
"1989 RAPORUNUN SON SATIRINA KADAR ARKASINDAYIM"
Kılıçdaroğlu, CHP tarafında terör ve Kürt sorunu konusunda 1989 yılında hazırlanan rapora sahip çıkmadıkları ve arkasında durmadıkları yönündeki eleştirilere de cevap verdi.
Kılıçdaroğlu, "Van'dan söylüyorum. 1989 raporunun son satırına kadar arkasındayız. CHP o raporu yazdığı zaman vatan haini ilan edilmişti. Biz sözümüzün arkasındayız. Askeri önlemler bu olay durmaz. Bu olay çözecek olan siyaset kurumudur. Bunu Ankara'da söyledim. Buradan da söylüyorum. Ama sorunu çözmek istemeyenler ya da çözüyor gibi görünüp de iktidarda yan gelip yatanlar soy tartışması başlattılar. Soy tartışması başlatan bir başkası bir ülkenin sorunu çözebilir mi?" diye sordu.
"YARGIYA BAŞVURMA HAKKINIZ ELİNİZDEN ALINIYOR"
Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Van söylüyorum. Bu anayasa çıksın bakın başınıza neler gelecek. Bir sabah hepinizi evinizden toplayacaklar gözaltına alacaklar. Savcıya şikayet edeceksiniz. Savcı diyecek ki bakanın talimatı böyle. Bakana şikayet edeceksiniz o da 'savcı haklıdır' diyecek. Ama siz yargıya başvuramayacaksınız. Bu anayasa değişikliği ile sizin yargıya başvurma hakkınız elinizden alınıyor. Yani Kenan Evren'in yapmaya cesaret edemediğini bunlar yapıyorlar."
Başbakan Erdoğan'a yüreğin yetiyorsa seçim baraj indir çağrısında bulunan Kılıçdaroğlu, bölgede yaşanan faili meçhul olayların soruşturulması için Araştırma Komisyonu kurulmasını istediklerini ancak AKP tarafından reddedildiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, CHP iktidarında tüm faili meçhul üzerine giderek aydınlatma sözü verdi.
"ORGENERAL MUĞLALI İSMİ KIŞLADAN ÇIKARILSIN"
Özalp ilçesinde 1943 yılında 33 vatandaşın Orgeneral Mustafa Muğlalı emriyle kurşuna dizilmesi olayına değinen Kılıçdaroğlu, "Sayın Başbakan rica ediyorum. Hükümetsin, Başbakansın. Toplumun duyarlılığını dikkate almak gerekir. 33 köylünün sorgusuz ve sualsiz kurşuna dizildiği bir yerde, kurşuna dizenin ismini bir kışlaya yer vermeyin. Ne olur değiştirin. İstirham ediyoruz. Devletin kin tutmayacağını biliyoruz. Devlet her vatandaşını eşit davranmalı ve herkesi kucaklamak zorundadır. Siz bu tür uygulamalarla toplumu ayrıştırırsanız, geçmişin yaralarını deşerseniz, ayrışma tohumları ekersiniz. Buradan çağrımızı yapıyoruz. Bakalım Recep Bey nasıl bir cevap verecek. Bunu göreceğiz" dedi.
Taş atan çocuklar ilgili ilk kanunu hükümetin çıkardığını anlatan Kılıçdaroğlu, bunun yanlış olduğunu defalarca söyledikleri ve sonunda değiştirildiğini kaydetti. Kılıçdaroğlu, bu değişimin yeterli olmadığını ifade ederek, "Çocuklarımızı kazanmalı ve geleceğe hazırlamalıyız. Bu ülkenin yurttaşı olarak geleceğe güvenle bakmalılar. Anne ve babaları da güvenle bakmalı." şeklinde konuştu.
YOKSUL KADINA ASGARİ ÜCRET MAAŞI SÖZÜ
Kılıçdaroğlu'nun Van mitinginden verdiği bir başka söz de yoksullara yönelik oldu. Aile sigortası kuracaklarını dile getiren Kılıçdaroğlu, "Yoksul kadının da banka hesabına her ay asgari ücret kadar para yatıracaklarını, o kadın gidip özgürce memur ve emekli gibi aylığını alacak ve çoluk çocuğunun rızkını alacak. Onu ekmek, makarna ve bulgur vermek gibi insanlık dışı uygulamalara tabi tutmayacağız. Temel hedefimiz bu. Herkesin özgürce yaşadığı, kardeşçe yaşadığı bir toplum istiyoruz." İfadelerini kullandı.
CİHAN
