Ankara Metrosu Kurtuluş İstasyonu’nda, el-ele tutuşan genç bir çift için yapıldığı iddia edilen, “Gayri ahlaki davranmayın” anonsunu, “öpüşme eylemi” gerçekleştirerek protesto etmek isteyen çoğunluğu cinsel tercihi farklı kesimlerden oluşan bir grup, anonsun yapıldığını iddia ettikleri "Kurtuluş-Metro İstasyonu" önünde toplandı.
Eylemi tetikleyen kişi, "CHP Milletvekili Levent Gök!"
Pekiiii, Ankara'da Kurtuluş metro durağında "Sayın yolcularımız lütfen ahlâk kurallarına uygun hareket ediniz" anonsunun aslı ne?
İki genç el-ele tutuştu diye, kendini bilen bir görevli,çıkar da böyle bir anonsu yapar mı?
Sizde takdir edersiniz ki, aklı-başında hiçbir insan, böyle bir anonsu yapmaya cesaret edemez!
Edemez çünkü; hemen bütün dönmeler oraya toplanır ve o görevliye orayı dar ederler.
Bilindiği gibi kanun-kural tanımayan bu zorbaları, çoğu zaman polis dahi kontrol etmekte zorlanmaktadır!
Ancak, yaptığımız küçük bir araştırmada, "Ankara Metro İstasyonlarını" son zamanlarda eşcinseller mekan tutmuş!..
Kadın kılığına girmiş birçok dönme, af buyurun neredeyse hayvanlar gibi ayakta, "cinsel özgürlüklerini" sergilemeye başlamışlar!
Adı geçen anonsa gelince, duyan-eden yok! Kurtuluş-Metro İstasyonundaki görevliler de olan-biten karşısında şaşkın!
Olay Levent Gök denilen milletvekilinin bu konuyu dillendirmesiyle birlikte kamuoyu gündeminde yer tutmuş!
Peki Levent Gök'ün böyle bir hadise gerçekleştiğine dair şahidi var mı?
Yani adam gibi çıkıp-ta "el-ele tutuşan gençler bu ikisiydi" diyebiliyor mu?
Yok onu da diyemiyor!.
Gerçekten böyle bir olayı yaşayan iki-genç olsa, ALİMALLAH "çitetelli medyası" olayı köpürtür-köpürtür, sonunda "Laiklik ve Cumhuriyetin kazanımları tehlikede" noktasına getiriverirdi!
Kendisine taktik vermiş olmayayım da, bence Levent Gök biraz erken hareket etti.
Aslında böyle bir masalın uydurulması o gibi zihniyet açısından önümüzdeki "Ramazan ayına" daha denk düşerdi!
Şaka bir yana, birileri Levent Gök'e "Hadi koçum; hamle yapmanın zamanı geldi, fitne kazanları kaynasın!" diyerek, saldırı emri vermiş olmalı!.
Peki "Böyle bir saldırının CHP'ye ne faydası olur?" dediğinizi duyar gibiyim.
AP Başkanı Swoboda basına yaptığı açıklamada, 'CHP'yi birlikte çalışma amacıyla davet ettiklerini, ancak Kılıçdaroğlu'nun kabul edilemez dediği lafları ve CHP'nin bazı konularda muğlak tavır takınmasından dolayı birlikte çalışmalarının mümkün gözükmediğini' söylemesi CHP'ye,tamiri mümkün görünmeyen derecede itibar kaybettirdi!.
Bunun yanında; Kılıçdaroğlu ve takım arkadaşları uyguladıkları yanlış politikalarla, AK Parti karşısında futbol tabiriyle ülke siyasetinde "Ters Köşe" oldular!
Futbolda kuraldır; "Hücuma çıktığınız zaman top kaybetmeyeceksiniz!" CHP ise, "Zevahiri kurtarayım" derken, partiyi içinde dipsiz-kuyunun yer aldığı bir bataklığa doğru sürüklemektedir!
CHP'liler verdikleri her beyanatla yürekleri isyan ettiriyor!
Sokaklarda ve metro gibi kuytu yerlerde; "Cinsel özgürlüğü" savunmakla...
Parklarda hatta canının çektiği yerde; "Alkol alma özgürlüğüne" arka çıkmakla...
Dinsel özgülüklere karşı çıkmakla...
"Darbeci hainlere özgürlük" sloganlarıyla...
"Nerede bu ergenekon verin adresini gidip kayıt olacağım" diyerek, millet düşmanlarına hamilik yaparak...
Terör olaylarına bulaşmış sol örgüt üyesi avukatların, "Sayın Erdoğan'dan daha vatansever olduğunu iddia edip" ve bu terörist gruba hamilik yapmakla...
"Esad ile Erdoğan arasında fark yoktur!. Reyhanlı'daki 51 kişinin öldürülme emrini Erdoğan vermiştir!" gibi fikir ishalleriyle!..
Levent Gök gibi toplum tarafından itici bulunan ve hiç sevilmeyen bir provokatörü kendine kılavuz seçmekle, CHP küçülmeye mahkum edilirken, AK Parti'nin daha da büyümesine yardımcı olmaktadır.
Nitekim Swoboda'da, CHP'nin ve Kılıçdaroğlu'nun dış dünyadaki yaldızlarını döküverdi!.
Son günlerde yaşananlar da bunu ortaya koymuyor mu?.
Siyasette başarının anahtarı, dürüstlükten ayrılmamaktır!.
Her-gün bir başka iftiraya başvuranlara, "Yalancı Çoban" örneğinde olduğu gibi sonunda kimse inanmaz!.
Bu durum "Kazaktan çıkan bir ipliği çekmeye benzer" Bir çekişte her şey ortalığa seriliverir.
Tarihte çok-az siyasi parti halkı etkileyecek derecede güzel işler yapmıştır.
Kim ne derse desin, Türkiye'de politik hayat AK Parti'den doğuyor.
Kalın Sağlıcakla.
Pekiiii, Ankara'da Kurtuluş metro durağında "Sayın yolcularımız lütfen ahlâk kurallarına uygun hareket ediniz" anonsunun aslı ne?
İki genç el-ele tutuştu diye, kendini bilen bir görevli,çıkar da böyle bir anonsu yapar mı?
Sizde takdir edersiniz ki, aklı-başında hiçbir insan, böyle bir anonsu yapmaya cesaret edemez!
Edemez çünkü; hemen bütün dönmeler oraya toplanır ve o görevliye orayı dar ederler.
Bilindiği gibi kanun-kural tanımayan bu zorbaları, çoğu zaman polis dahi kontrol etmekte zorlanmaktadır!
Ancak, yaptığımız küçük bir araştırmada, "Ankara Metro İstasyonlarını" son zamanlarda eşcinseller mekan tutmuş!..
Kadın kılığına girmiş birçok dönme, af buyurun neredeyse hayvanlar gibi ayakta, "cinsel özgürlüklerini" sergilemeye başlamışlar!
Adı geçen anonsa gelince, duyan-eden yok! Kurtuluş-Metro İstasyonundaki görevliler de olan-biten karşısında şaşkın!
Olay Levent Gök denilen milletvekilinin bu konuyu dillendirmesiyle birlikte kamuoyu gündeminde yer tutmuş!
Peki Levent Gök'ün böyle bir hadise gerçekleştiğine dair şahidi var mı?
Yani adam gibi çıkıp-ta "el-ele tutuşan gençler bu ikisiydi" diyebiliyor mu?
Yok onu da diyemiyor!.
Gerçekten böyle bir olayı yaşayan iki-genç olsa, ALİMALLAH "çitetelli medyası" olayı köpürtür-köpürtür, sonunda "Laiklik ve Cumhuriyetin kazanımları tehlikede" noktasına getiriverirdi!
Kendisine taktik vermiş olmayayım da, bence Levent Gök biraz erken hareket etti.
Aslında böyle bir masalın uydurulması o gibi zihniyet açısından önümüzdeki "Ramazan ayına" daha denk düşerdi!
Şaka bir yana, birileri Levent Gök'e "Hadi koçum; hamle yapmanın zamanı geldi, fitne kazanları kaynasın!" diyerek, saldırı emri vermiş olmalı!.
Peki "Böyle bir saldırının CHP'ye ne faydası olur?" dediğinizi duyar gibiyim.
AP Başkanı Swoboda basına yaptığı açıklamada, 'CHP'yi birlikte çalışma amacıyla davet ettiklerini, ancak Kılıçdaroğlu'nun kabul edilemez dediği lafları ve CHP'nin bazı konularda muğlak tavır takınmasından dolayı birlikte çalışmalarının mümkün gözükmediğini' söylemesi CHP'ye,tamiri mümkün görünmeyen derecede itibar kaybettirdi!.
Bunun yanında; Kılıçdaroğlu ve takım arkadaşları uyguladıkları yanlış politikalarla, AK Parti karşısında futbol tabiriyle ülke siyasetinde "Ters Köşe" oldular!
Futbolda kuraldır; "Hücuma çıktığınız zaman top kaybetmeyeceksiniz!" CHP ise, "Zevahiri kurtarayım" derken, partiyi içinde dipsiz-kuyunun yer aldığı bir bataklığa doğru sürüklemektedir!
CHP'liler verdikleri her beyanatla yürekleri isyan ettiriyor!
Sokaklarda ve metro gibi kuytu yerlerde; "Cinsel özgürlüğü" savunmakla...
Parklarda hatta canının çektiği yerde; "Alkol alma özgürlüğüne" arka çıkmakla...
Dinsel özgülüklere karşı çıkmakla...
"Darbeci hainlere özgürlük" sloganlarıyla...
"Nerede bu ergenekon verin adresini gidip kayıt olacağım" diyerek, millet düşmanlarına hamilik yaparak...
Terör olaylarına bulaşmış sol örgüt üyesi avukatların, "Sayın Erdoğan'dan daha vatansever olduğunu iddia edip" ve bu terörist gruba hamilik yapmakla...
"Esad ile Erdoğan arasında fark yoktur!. Reyhanlı'daki 51 kişinin öldürülme emrini Erdoğan vermiştir!" gibi fikir ishalleriyle!..
Levent Gök gibi toplum tarafından itici bulunan ve hiç sevilmeyen bir provokatörü kendine kılavuz seçmekle, CHP küçülmeye mahkum edilirken, AK Parti'nin daha da büyümesine yardımcı olmaktadır.
Nitekim Swoboda'da, CHP'nin ve Kılıçdaroğlu'nun dış dünyadaki yaldızlarını döküverdi!.
Son günlerde yaşananlar da bunu ortaya koymuyor mu?.
Siyasette başarının anahtarı, dürüstlükten ayrılmamaktır!.
Her-gün bir başka iftiraya başvuranlara, "Yalancı Çoban" örneğinde olduğu gibi sonunda kimse inanmaz!.
Bu durum "Kazaktan çıkan bir ipliği çekmeye benzer" Bir çekişte her şey ortalığa seriliverir.
Tarihte çok-az siyasi parti halkı etkileyecek derecede güzel işler yapmıştır.
Kim ne derse desin, Türkiye'de politik hayat AK Parti'den doğuyor.
Kalın Sağlıcakla.
