İnsanların konumlarına bakarak, zaman zaman yanlış değerlendirmelerde bulunuyoruz.
Unvanlarına bakıp, belli birikimlerinin olduğunu sanarak onlara bir değer izafe ediyoruz.
Küçücük bir iğne ile patlatılacak balonlarını, ciddi-ciddi değerlendirmelere tabi tutuyoruz.
İşte size küçücük bir iğne ile patlayacak kocaman bir balon:
Kemal Kılıçdaroğlu!.
CHP'ye Genel-başkan olduğu ilk günden bu yana siyasette bir varlık gösteremeyen "Yoldaş-Kemal" malum medya tarafından öylesine şişirildi, abartıldı ki; iktidarla işbirliği yaparsa, pırlanta kadar mükemmel, hakkettiğimiz demokrasiyi yakalayabileceğimizi sandık!.
Kartel gazetelerine çöreklenen, dünün 'eli silahlı' bugünün 'eli kalemli' Marksist ve ateistleri, Kılıçdaroğlu ve CHP'yi kullanarak Türkiyeyi "kaos-buhran-bunalım" girdabına sürüklemeye çalışmaktadırlar.
Dün; türbanla-Kur'anla-Kurbanla savaşan bu reziller, birden bire "özgürlükler havarisi" kesilerek, Kürt-halkının itibar etmediği BDP'yi oyunun dışında bırakıp, yerine CHP'yi oturtmanın sinsice mücadelesini vermektedirler.
Bütün çabaları Kürt sorunu konusunda sadece CHP'nin çözüm üretebileceği yönünde ortak akıl oluşturmaya çalışmak!.
Bizde malum medya; proje kabızı siyasetçileri cahilleştirmekle kalmaz, onların sağ-duyularını da yok eder. Ve onları medya-maymununa dönüştürür!
Önümüzdeki günlerde pkk partisi olarak BDP'yi değil de, CHP'yi görürseniz sakın şaşırmayın!.
Bakınız; pkk propagandası amacı taşıyan CHP'nin TBMM'sini acilen toplantıya çağırması önergesi ile, yine aynı amacı güden sözüm ona "Milletvekilinin kaçırılışı!" ve CHP'li milletvekili Cihaner’in yaptığı açıklamada, tutuklu milletvekilleri konusunda bağımsız yargıyı pkk ile kıyaslayarak, yargının pkk kadar adil olmadığı(!) yönünde açıklamalar yapması hadiselerinin üst-üste gelmesi, Kılıçdaroğlu'nun tüm olan bitene sessiz kalarak destek vermesi kesinlikle tesadüfi değildir.
Her üç olayda CHP'yi Kürt-hareketinin hamisi konumuna sokma hamlelerinden başka bir-şey değildir!.
Pkk'lı kahpelere; Türk Polisine, Türk askerine, milletine saldırma cesaretini kimler veriyor?
Kimler besliyor, eğitiyor, bize gönderiyor bu kal-leşleri?
Silahı, bombayı, mermiyi, mayını o zavallı kuklaların eline verenler kimler?
CHP pkk gibi bir şer örgütünün hamiliğine soyunurken, diğer yandan da onları palazlandıran, Türkiye üzerinde gizli emelleri bulunan dış güçlerin piyonu haline dönüştüğünün "Yoldaş Kemal" farkında mı acaba ne dersiniz?
Doğrusu bu ya; ergenekonu kuran aynı dış güçlerin, pkk'nın da kurucusu olduğunun, "ETÖ"ye kaydını yaptırmak için adres soran Kılıçdaoğlu'nun, oy hesaplarıyla pkk'nın amacına hizmet ederken aynı zamanda dış güçlerinde gizli emellerine hizmet ettiğinin farkında olacak kadar feraset sahibi olduğunu sanmıyorum!.
Ya danışmanları, yada CHP'li kurmayların gittikçe BDP'leşen, CHP'deki tehlikeli gidişe "Yoldaş Kemali" frenleyerek dur demelerini umuyorum...
Muhalefetin görevi ülke sorunlarına çıkış yolu aramaktır. Terör örgütüne payandalık yapmak değil.
Nitekim CHP'deki tehlikeli gidişin farkına varan; aynı zamanda CHP parti yönetimi üyesi de olan Ankara Barosu Başkanı Metin Feyzioğlu, Facebook’taki sayfasına yazılı bir açıklama koydu.
Feyzioğlu'nun, açıklamasında, isim verilmese de, kaçırıldığını iddia eden Hüseyin Aygün'e yönelik olduğu apaçık belliydi.
Feyzioğlu, "son gelişmeler ışığında zorunlu açıklama" başlıklı bildiride, "Yasama, yürütme veya yargıdan birini temsil eden hiç kimse, şiddetin en acımasızına, baskının en koyusuna başvurmayı olağan yöntem haline getirmiş bölücü terör örgütünü 'hak savaşçısı kardeşlerimiz'den oluşan, iyi niyetli bir örgüt olarak tanıtamaz." dedi.
Gördüğünüz gibi Kılıçdaroğlu riyasetindeki CHP matruşkaya döndü!.
Her kongreden sonra yeni diye adlandırılmakta, yenilikleri ise, CHP'yi pusulasını kaybetmiş açık denizdeki gemiye döndürmektedir!.
Umarım; son dönemde pkk'nın ekmeğine yağ sürecek politikalar uygulayan CHP'de, Metin Feyzioğlu'nun sesine kulak verenler çıkarda, tehlikeli limanlara doğru hızla yol alan ana-muhalefetteki bu kaygı verici gidişe dur der...
Bir siyasi parti, tüm politikalarına rağmen halktan ilgi görmüyor, çözüm arayacağı yerde problem oluyorsa, parti politikalarını tavır ve davranışlarını mutlaka gözden geçirmelidir.
Ey Kılıçdaroğlu;
"Her gittiğin yerden bir duman çıkıyorsa, dön kendine bir bak..."
NOT:BİR RAMAZAN BAYRAMI DAHA GELDİ. BU BAYRAMIN ÖNCELİKLE MİLLETİMİZE, İSLAM ALEMİNE VE DE İNSANLIGA HAYIRLAR GETİRMESİNİ YÜCE ALLAH'TAN DİLİYORUM. DEĞERLİ OKURLARIM; BAYRAMINIZ MÜBAREK OLSUN. SEVGI DOLU NICE BAYRAMLARA..
