Kayserili kayıp çocukları vahşice öldüren zanlının itirafları kan dondurdu: Şeker toplamak için evime geldiler. İçeri aldım. Farklı odalarda ağızlarını bağladım. Birine tecavüz edip bıçakla öldürdüm, ikisinİ boğdum...
Kayseri Talas'ta, 21 Eylül 2009'da Ramazan Bayramı'nın ikinci günü kaybolan Ahmet Tuna (8) ve Dilruba (6) Tekin kardeşler ile Türkan Ay'ın (10) akıbeti herkesi ağlattı. Çocukların cesedi topraktan çıktı, zanlının ifadeleri ise çıldırttı.
1.5 yıldır çocukları arayan polis, son hafta, daha önce de ifadesi alınan Uğur Veli G. üzerinde yoğunlaştı. Evinde bulunan ipuçları üzerine gözaltına alınan zanlı, 3'lü cinayeti itiraf etti. Çocukları Yozgat Çayıralan'da, baraj kenarına gömdüğünü söyledi. 3 çocuğun olay günü, şeker toplamak için evine geldiğini belirten zanlı, ayrı odalara götürüp ağızlarını bağlamış. Tecavüz ettiği kızı bıçakla, iki kardeşi boğarak katletmiş. Cesetleri 2 gün evinde saklayan cani gece vakti kiralık araçla götürüp gömmüş.
İtiraf üzerine baraj kıyısında yapılan çalışma, sabaha kadar sürdü. Kemik ve kıyafet parçaları, 1 metrelik çukurda bulundu. Cesetler üst üste gömülmüş. Kemik ve kıyafet parçaları kimlik tespiti için Adli Tıp'a gönderildi. Ailelerden DNA örneği alındı. Kendisi de Çayıralanlı olan Uğur Veli G.'yi tanıyan köylüler, çocukları gömdüğü yerde birkaç kez piknik yaptığını söyledi.
Gana ve Gabon gezisinden dönen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, vahşeti değerlendirdi, 'Geç de olsa faillerinin bulunmuş olması sevindirici. Ama üzüntü tabii ki büyük. Ailelerine baş sağlığı diliyorum'' dedi.
TV'den mi öğrenecektik!
İLK günden bu yana umutla bekleyen Ay ve Tekin aileleri, yasta, öfkeli. Tek tesellileri çocuklarının mezarının olacak olması. İki kardeşin babası Hamza Tekin, 'Cesetlerin bulunduğunu televizyondan duyduk. Bize bir bilgi verilmedi' dedi. Eşi Leyla Tekin ise, 'Akşam polisle görüştük. Hayırlı haber geleceğini söylediler. 'Dua edin' dediler. Sağ dönmelerini bekliyorduk. Ama sabah televizyondan öldüklerini öğrendik. 2 yıldır nasıl dolaşmış, çocukları nasıl Yozgat'a götürmüş? Kimse görmemiş mi? Neden polis 556 gün bu adamı bulamadı. Biz televizyonda ağlarken bu adam acımızı izlemiş. Elini kolunu sallayarak dolaşmış' dedi.
GÖRÜMCEM HABER VERDİ
Türkan Ay'ın babası İbrahim Ay 'Polis evimin önüne gelip, başsağlığı diliyor. Ama, benim bir şeyden haberim yok. Çocuğumun öldürüldüğünü gazetecilerden mi öğrenmeliydim?' diye yaşadıklarına tepki gösterdi. Anne Özlem Ay da sitemliydi: 'Çocukların cesetlerinin bulunduğunu görümcem televizyondan duymuş ve beni aradı. Asılsız ihbarlar gibi zannettim. Polisi aradım, 'Başınız sağolsun' dediler, emniyete gittim'
KATİL, 33 YAŞINDA YALNIZ YAŞIYOR
- Zanlı Uğur Veli G. 33 yaşında, Yozgat Çayıralan Köyü'ne kayıtlı.
- 5-6 yıl önce eşinden ayrıldığı, yurtdışından dönüp Kayseri'ye yerleştiği iddia ediliyor.
- Yalnız yaşayan zanlının bir atölyede statik boyacı olarak çalıştığı belirtildi.
SAKİN, ÇOK EFENDİ BİRİYDİ
Kapı komşusu Uğur Korkmazyürek, '5 yıldır tanıyorum. Hiç şüphelenmedim. Çok terbiyeli, efendi birisiydi. Birkaç kez çaya davet etmişti. Olay sonrası polis birkaç kez ifadesini almıştı, rutin bir uygulamaydı' diye konuştu. Bina komşusu Mehmet Fakıllı ise, 'Sessiz ve sakin biriydi. Şüphelenmemiştik' dedi.
Cinayet avcısı Konya CSI'dan
VAHŞETİ, 4 ay önce oluşturulan 8 kişilik özel ekip aydınlattı. Ekibin başında ise Türkiye'nin tanıdığı bir polis vardı. Konya Asayiş Şube Müdürlüğü döneminde birbirinden başarılı operasyonlara imza atan ve 'CSI Konya' olarak ünlenen ekibi yöneten Ercan Taştekin... Bugüne dek 150 cinayeti ekibiyle aydınlatan Taştekin, 3 çocuk için önce Asayiş Daire Başkan Yardımcılığı görevine getirildi. Cinayet konusunda uzman ekibini de yanına tayin ettirdi. 12 Kasım 2010'da kollar sıvandı. Mahalleli mercek altına alındı. Ekip, bozuk psikolojisinden şüphelenilen Uğur Veli G.'ye cinayeti itiraf ettirdi. Çalışma boyunca 10 il gezen ekip, böylece 4 ayda sonuca ulaştı.
"OLAYI DUYUNCA ŞOKE OLDUK"-
U.V.G’nin kapı komşusu Uğur Korkmazyürek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaklaşık 5 yıldır zanlıyı tanıdığını ve bugüne dek hiçbir hareketinden şüphelenmediğini söyledi.
Olayı duyunca şoke olduklarını ve böyle bir hareketi U.V.G’den beklemediklerini dile getiren Korkmazyürek, şunları kaydetti:
"Kendisini yaklaşık 5-6 yıldır tanıyorum. Bugüne kadar hiçbir şüphe çekici hareketini görmedim. Aksine çok terbiyeli ve efendi birisiydi. Beni birkaç kez evine çay içmeye davet etmişti. Burası eniştesinin evidir. Kendisi, bildiğim kadarıyla yurt dışında eşinden boşandıktan sonra buraya gelmiş ve yalnız yaşıyordu. Olaydan sonra birkaç kez polis ekipleri kendisinin ifadesini almıştı. Bizim de ifadelerimiz alındı, ama bunlar rutin çalışmalardı. En son, böyle bir olayı gerçekleştirdiğini duyduk. Tahminime göre çocukları öldürdüğü gün otomobille götürmüş. Benim de çocuklarım var. Çok tedirgin olduk ve adeta şok yaşadık. Böyle bir olayı gerçekleştirebileceğine ihtimal vermiyorduk."
Aynı binada oturan Mehmet Fakılı da, U.V.G’yi sessiz ve sakin birisi olarak tanıdıklarını ve herhangi bir hareketinden şüphelenmediklerini söyledi.
Polis ekiplerinin arama çalışmalarını son 1 haftadır, sokaklarında ve binalarında yoğunlaştırdığını hissettiklerini belirten Fakılı, "Polis, daha önce de ifadesini almıştı. Ama, bu kez çalışmalarını burada yoğunlaştırmışlardı. Son olarak, evde kriminal inceleme yapılmış. Sanırım olay ondan sonra çözülmüş. Çok tedirgin olduk ve sinirlerimiz bozuldu" dedi.
-"EN AZINDAN ÇOCUĞUMUZUN MEZARINI BİLECEĞİZ"-
Kayıp çocuklardan Ahmet Tuna ve Dilruba Tekin’in babası Hamza Tekin de emniyet mensuplarının olayı kendilerine bildirdiklerini, şimdi çaresiz beklediklerini belirtti.
Bundan sonra en azından çocuklarının mezarını bilecek olmanın tesellisini yaşadıklarını bildiren Tekin, şöyle konuştu:
"Polisler, durumu bize bildirdi. Çayıralan’da yapılan kazılarda çıkan kemik ve kıyafet parçalarının çocuklarımıza ait olduğunu söylediler. Zaten, daha önce bizden kan örnekleri almışlardı. Sanırım, karşılaştırma yapmışlar. Çok üzgünüz, ama en azından çocuklarımızın bundan sonra mezarını bileceğiz. Gidip çocuklarımızın mezarında dua edeceğiz" diye konuştu.
-TAZİYE ÇADIRI KURULDU-
Bu arada, Talas Belediye Başkanı Rifat Yıldırım, Tekin ailesini ziyaret ederek başsağlığı dileğinde bulundu. Tekin ailesinin evinin önünde belediye tarafından taziye çadırı kuruldu.
Öte yandan, Yozgat’ın Çayıralan ilçesindeki Yahyasaray Barajı yakınlarında gömülü olarak bulunan ve kayıp çocuklara ait olduğu belirtilen kemik ve elbise parçalarının, inceleme için Ankara’ya gönderildiği bildirildi.
Kayseri’nin Talas ilçesinde, 9 yaşındaki Ahmet Tuna Tekin, 6 yaşındaki kardeşi Dilruba Tekin ile aynı mahalleden arkadaşları 11 yaşındaki Türkan Ay, 21 Eylül 2009’da Ramazan Bayramının 2. gününde şeker toplamak için evlerinden ayrılmış ve geri dönmemişlerdi.
DÜĞÜMÜ 'ÖZEL IŞIK' AYDINLATTI
ZANLI Uğur Veli G.'nin soruşturma kapsamında birçok kez ifadesinin alındığı, son bir haftadır özellikle üzerinde yoğunlaşıldığı öğrenildi. Son olarak cani komşunun evinde özel kriminal çalışma yaptı. Münevver cinayetinde de kullanılan özel ışıklı cihazlarla, ipuçlarına ulaşıldı ve zanlı gözaltına alındı.
İğneyle kuyu kazıldı
SORUŞTURMADA ilk günden bu yana,
- 78 kuyu, 57 trafo, 88 foseptik çukuru, 1169 metruk bina 13 değirmen, 230 park ve bahçede arama yapıldı.
- İnşaat alanları, mezarlıklar, bağ evleri, intihara elverişli yerler, su kuyuları, 7 bin 440 ikamet ve Yamula Barajı araştırıldı.
- 81 site ve işyerine ait kamera görüntüleri incelendi. 113 bin kişinin kimlik bilgileri sorgulandı.
- 13 bin 436'sı Kayseri plakalı, 5 bin 239'u da diğer illere ait toplam 18 bin 675 araç incelendi.
- 5 bin 50 araçla ilgili araştırma yapıldı.
- Olay tarihinde kiralanan 200 araç ve trafik sorgusu yapılan 68 araç incelendi.
- 3 bin 968 apartman sakini ve 6 bin 644 kişiyle görüşüldü.
- 183 kişinin ifadesi alındı.
