GÖRÜNENDEN ÖTESİ
Son günlerde devlete başkaldırının yoğun bir biçimde yaşandığı olaylara, düz bir mantıkla bakarsak fevkalade yanılırız...
Her ne kadar, olayları körüklemeye çalışan BDP'nin, 12 Haziran Seçimlerinde hezimete uğramamak için "Polise taş ve tokat attığı söylense de" ve bunda çok önemli bir gerçek payı olduğu öngörülse de, gittikçe biriken "Tali" nedenleri de gözardı etmemeliyiz!. Bilirsiniz; asıl gerçekler çoğu zaman ayrıntılarda gizlidir...
Evet birileri "Kürtlere özgürlük, ana dilde eğitim gibi" bahanelerin ardına saklanıp, AK Parti'ye halk nezdinde itibar kaybettirerek "Ergenekon"cu hainlere mevzi kazandırmaya çalışmaktadır!. Polisimize tokat atan, kısaca devlete kafa tutan şarlatanlar sürüsü, aslında "Ergenekon"cu hainlerin gizli emellerinin gerçekleşmesi mücadelesini vermektedirler...
Peki kim var bu hainlerin arkasında dersiniz? Geçenlerde deşifre olan Murat Karayılan(pkk)-İsrail staratejik ortaklığı, son günlerde iyice azıtan it sürüsünün, asıl amacının çok daha farklı olduğunun göstergesidir!. Öyle ya; polise taş ve tokat atmak BDP'li milletvekillerine itibar da kazandırmaz, oyunu da arttırmaz !. Üç-beş çapulcunun dışında "oh ne iyi ettin de polise tokat attın" diyecek zümrenin var olabileceğini de sanmıyorum...
Peki kim neyin peşinde? Bence son günlerde iyice köşeye sıkışan "Ergenekoncu"lar ve bu dava bağlamında sırasını bekleyen diğer hainler için 12 Haziran seçimleri son şanstır!. Ve bunun içinde "Ergenekon çetesinin bir numarası ve diğer kurmayları" tutuklanan hainlere "Yıkılmadık ayaktayız, amman 12 Haziran Seçimlerine kadar dayanın" mesajı vermeye çalışmaktadırlar! Çünkü onlar ve herkes çok iyi biliyor ki, kurtulmaktan ümidini kesen içerideki tutuklu hainler, itirafçı indiriminden yararlanabilmek için "Bülbül gibi şakımaya" başlayacaklardır! İşte o zaman bir numara ve diğer hainler kendiliğinde deşifre olacaktır!..
Bakın şunu asla akıldan çıkartmayalım: Haberal ve diğer hainleri milletvekili yapma çabası; onları dokunulmazlık zırhına büründürerek hapisten kurtarmak için değil, ergenekon'un deşifre olmasını önlemek içindir!. Haberal'ın hapse girmesi kimsenin umurunda bile değil!. Ama ya konuşmaya başlarsa; işte o zaman "Yandı gülüm keten helva!"..
Ergenekon'un varlığı; İsrail'den ve pkk'dan kopuk değildir!. Bunun yanında, sayın "Başbakan"ın İsrail'e olan büyük öfkesinin sadece "Filistin"li minik yavrulara atılan misket bombalarından ibaret olduğunu sanmıyorum!.. Sayın Başbakan'ın konumu itibarıyle sahip olduğu bilgilerin Türkiye'deki huzursuzluğun asıl kaynağının, İsrail olduğu bilincinden kaynaklandığını sanıyorum!. Kısaca nerede; pkk'nın ve ergenekon'un gerçekleştirdiği bir eylem varsa, arkasında mutlaka İsrail'in parmağı var. Evet Ülkemizdeki terör olaylarının nedenleriyle ilgili tarih yazmaya kalksak, İsrail'e çok sayfa ayırmamız gerekecektir...
Dışarıda İsrail, TBMM'de BDP, dağda pkk, ve şehirde ergenekon; bu bir "Kürtlere özgürlük operasyonu" değil, ülkemiz üzerinde gizli emelleri olan alçaklara, gönüllü tasmalık hamlesidir!.
Kalın sağlıcakla....
