21.03.2011
Dünya barışını temin için kurulan Birleşmiş Milletler’in dünyada meydana gelen olaylarda farklı tavırlar sergilemesi eleştiri konusu oluyor. Libya lideri Kaddafi’yi, “Halkına zulmediyor” diye askerî müdahalede bulunan BM’nin; aynı hassasiyeti, İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği katliâm sırasında göstermemesi sorgulanıyor.
FRANSA MI, AMERİKA MI?
Libya’ya karşı düzenlenen operasyonun Amerika’nın planı olduğu, ancak Irak savaşı sonrası dünya nezdinde itibar kaybeden bu ülkenin Fransa’yı öne sürdüğü belirtiliyor. Operasyonun sivillere zarar vermeden kısa sürede sona ermesi talep edilirken, ABD’nin “Operasyon Kaddafi’nin devrilmesini hedef almıyor” şeklindeki açıklaması ise kafaları karıştırdı.
İKİYÜZLÜ BM’YE TEPKİ
DÜNYA barışını temin için kurulan Birleşmiş Milletler’in dünyada meydana gelen olaylarda farklı tavırlar sergilemesi eleştiri konusu oluyor. Libya lideri Kaddafi’yi, “Halkına zulmediyor” diye askerî müdahalede bulunan BM’nin; aynı hassasiyeti, İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği katliâm sırasında göstermemesi sorgulanıyor.
Halkın iradesi Libya'ya hakim olsun
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Temenni ederim ki bu son gelişmelerle Libya’da artık kardeşin kardeşi öldürdüğü dönem sür'atle bitsin ve Libya halkının iradesi Libya’ya hakim olsun” dedi. Başbakan Erdoğan, Suudi Arabistan’da düzenlenen Cidde Ekonomik Forumu’na katıldı. ‘’Küresel Liderler Diyaloğu’’ konulu oturumda bir konuşma yapan Erdoğan, Libya’ya düzenlenen operasyonu değerlendirdi. “Libya halkı mutsuzken biz mutlu olamayız” diyen Erdoğan sözlerine şöyle devam etti: “Biz bölgemizdeki her ülkenin toprak bütünlüğü bağımsızlığına saygılıyız. Hiçbir ülke üzerinde gizli hesaplarımız olamaz. Türkiye’nin ekseni bellidir ve gayet açıktır. Libya kan ağlarken biz elimiz kolumuz bağlı oturamayız. Türkiye bölgenin huzur ve istikrarı için tüm taraflara diyalog çağrısını sürdürecektir. Biz o ülkelerin yer altı zenginliklerinin peşinde değiliz. O ülkelerin halklarının yanındayız. Biz bölgesel barış için çalışıyoruz.”
Askeri müdahalenin bir an önce sonuçlandırılması gerektiğini vurgulayan Erdoğan yaşanan gelişmeleri şu sözlerle değerlendirdi: “Libya istikametini belirlesin istedik. Keşke Libya’da olaylar bu noktaya gelmeseydi. Askerî müdahalenin bir an önce sonuçlandırılmasını Libya’nın bir an evvel istikrara kavuşturulmasını diliyoruz.”
Bir gazetecenin ‘’Kaddafi gitmeli mi?’’ sorusu üzerine Erdoğan, şu cevabı verdi: ‘’O safhayı geçti bile. Şimdi burada Kaddafi, kendi kendiyle çelişki içinde. Biliyorsunuz ilk anda şu sözleri çok önemliydi, ‘Ben, şu anda resmî bir görevle Libya’nın başında değilim’ diyordu; resmi bir görevle Libya’nın başında olmayana düşen, resmî bir görevle Libya’nın başında olana Libya’yı teslim etmekti. Gerek kendilerine, gerekse oğluna ben telefonla bunları ifade ettim, ‘bunun yapılması gerekir’ dedim. ‘Artık halkın iradesine saygı duymalısın ve biran önce de bu bitmelidir’ dedik. Ne yazık ki işi, bu noktaya getirdi. Benim bu görüşmem, 1 Mart tarihindedir. Ne yazık ki bunda başarılı olamadık.
Temenni ederim ki bu son gelişmelerle Libya’da artık kardeşin kardeşi öldürdüğü dönem sür'atle bitsin ve Libya halkının iradesi Libya’ya hakim olsun.’’
‘İSTİKRARSIZLIK İSRAİL’İ DE ETKİLİYOR’
Başbakan’ın gündeminde İsrail de vardı. “Bölgedeki istikrarsızlık bizi ne kadar etkiliyorsa İsrail ve İsrail halkını da o kadar etkilemektedir” diyen Erdoğan şu değerlendirmelerde bulundu: “İsrail hükümeti şiddet politikalarıyla Filistin’e zulmetmekle kalmıyor kendi halkına da zulüm ediyor. Sivillere saldıran Akdeniz’de korsanlık yapan bir hükümet oldukça bölgedeki barış çabalarının sonuç vermesi mümkün değildir. İsrail hükümeti kendi halkına da zulüm etmekten bir an önce vazgeçmelidir.”
‘YENİ OSMANLICILIK İTHAMI KABUL EDİLEMEZ’
Erdoğan konuşmasında Yeni Osmanlıcılık iddialarına da değindi: “Yeni Osmanlıcılık gibi bir ithamı kabul etmemiz asla ve asla mümkün değildir. Bu iddia art niyetli bir iddiadır. Her ülke Türkiye’nin dostluğundan kardeşliğinden emin olsun. Samimî çabalarımızdan rahatsız olanlar bölgede kan üzerine politika yapmak isteyenlerdir. Biz bölgede sadece ve sadece kardeşlik diyoruz. Kardeşlikten öte gayemiz yoktur ve olmayacaktır.”