ÜSAME KARAKIŞ/HALİL CÖMERT
Aşula, “Libya kaynaklarını Kaddafi ile birlikte tüketen batılı ülkeler Libya halkının özgürlüklerden yeterli ölçüde yararlanmadığını hiç farketmedi. Halkın bu denli vazgeçilmez ihtiyaçlarıyla uzaktan yakından hiç ilgilenmediler” dedi.
AMAÇ İNSAN HAKLARI DEĞİL, NEMALANDIKLARI DÜZENİN POLİSLİĞİ
65’in üzerinde Libyalı sivilin hayatını kaybettiği saldırının perde arkasını irdeleyen Dr. Mustafa Aşula, şu çarpıcı değerlendirmede bulundu: “Anlaşılıyor ki, amaç insan hakları değil; uluslararası polislik. Dişe göre olan ülkelerde asayiş berkemal olacak. Gerekirse müdahale edilecek ve nemalanmayı devam ettirecek yeni düzen kurulacak. İşe, görünürde meşruiyet kazandırmanın yolu ve yöntemi için de, Birleşmiş Milletler elde hazır bir enstrüman. Güvenlik Konseyi’nde veto hakkı sahibi ve olayları Batı gibi değerlendirmeyen bir iki ülkeyi de münasip şekilde saf dışı ettiğiniz takdirde, Libya örneğinde olduğu gibi, silah kullanılması dahil, alamayacağınız karar yoktur.”
BM KARARI, SALDIRIYI MEŞRU KILMAZ
Saldırının Birleşmiş Milletler kararına dayandırılmasının bir ülkeye saldırmayı meşru kılmadığının altını çizen emekli Büyükelçi Dr. Mustafa Aşula “Karar BM’den çıktı diye, alkışlamak mı gerekiyor? Nerede kaldı devletlerin egemen eşitliği ve iç işlere müdahale edilmemesi kuralı? Temel hukuk ilkesidir; kötü misal emsal olmaz, olmamalı, çünkü bu türden emsallerin nerede duracağı belli olmaz. Hele bir de kolaycılık adına, uluslararası nizamın bekçisi Amerika’ya serbest kullanım kartı verilmesi alışkanlığı yer etmiş ise, Libya’ya yapılmak istenenlerin olası akıbetini iyi düşünmek gerekir” değerlendirmesinde bulundu.
LİBYA’YI BÖLME PLANI MI?
Muammer Kaddafi’nin sivillere karşı silah ve şiddete başvurduğuna dikkat çeken Aşula, şu ilginç noktaya dikkat çekti: “Ancak kimse, ülkede bir kesimin bölünme ve ayrı devlet kurma amaçlı ve silahlı ayaklanmasından bahsetmiyor. Ayaklanma halinde, hangi egemen ülke, açık gerek olan tenkil yolunu bırakıp, olaylara seyirci kalabilir ki, Libya da kalsın...”
LİBYA PETROLÜNÜ KOALİSYON GÜÇLERİ SÖMÜRÜYOR
6,2 milyon nüfusu bulunan ve halkının yüzde 97’si Müslüman olan Libya, dünya petrol rezervini elinde bulunduran ülkeler arasında 10. sırada yer alıyor. Dünya petrol rezervinin yüzde 3’üne sahip olan Libya’nın doğalgaz ve alçı taşı gibi zengin maden yatakları da bulunuyor. Gayri Safi Milli Hasılası’nın yüzde 79,5’i sanayi, yüzde 2,2’si tarım ve yüzde 18,3’ü ise hizmetler kaleminden oluşan Libya’nın başlıca sanayi dallarının başında ise petrol ile demir ve çelik geliyor. Libya’nın ihracatını oluşturan ilk beş ürün ise ham petrol, rafine edilmemiş petrol ürünleri, doğalgaz ve kimyasallar olarak sıralanıyor. Libya’nın bu ürünleri ihraç ettiği ülkelerin başında ise bugün bu ülkeyi bombalayan İtalya (yüzde 40), Almanya (yüzde 12,2), İspanya (yüzde 7,) ABD (yüzde 7,4) ve Fransa (yüzde 5,7) geliyor