13 EYLÜL SABAHI

Bazı şeyleri gör artık ey halkım: Birileri senin ve evlatlarının geleceğine mezar kazmaya çalışıyor. Bir Türkiyenin geçmişine bak, bir de "Hayır"cıların arasında yer alan şer cephesine bak. Onlar hiç değişmedi; bugün iktidara gelseler, yeğenler, yiyenler, aile fotoğrafındakiler ortaya çıkacak, yine hazineyi yağmalatacaklar.Yine dışarıdan ithal kurtarıcılar gelecek yine bizler ekmeğimizden, aşımızdan, evlatlarımızın rızkından daha çok kısmak zorunda kalacağız.Yine Aktütün, Hantepe, Gediktepe rezaletleri yaşanacak. Bizim evlatlarımız şehid olacak onlar kurtulacaklar!...Pkk'nın yokluğu kimlerin işine gelmez, kimler pkk'dan nemalanıyor? Kimlerin evlatlarının pkk'lı kahpelerle sarmaş-dolaş fotoğrafları çıkıyor, Pkk kimlerin hayat iksiri Gör bunu artık?... Bizler birer birey olarak sorumlu davranmak zorundayız...Yaşamımızdaki eylemlerimizin ya mükafatını görürüz, ya da belasını!.. Yaptıklarımızdan sorumluyuz. Oylarımızı attığımız sandıklar bu dünyada açılacak, ama yine de ebedi alemde yaptıklarımızdan dolayı yüce Allah'a hesap vereceğiz...Efendi mi, köle mi olacaksın bu referandumda karar vereceksin... "Darbe anayasa"sı bu milletin üzerine çökmüş vesayettir...Öyle inanıyorum ki, bu millet 13 Eylül sabahı, darbe anayasası ile "taharetlenecek"tir!

Ülkemizde son yılların en büyük demokrasi mücadelesini veriyoruz.

Çünkü gelişmiş dünyada varlığını sürdürebilmenin tek şartı demokrasidir.

Bunun için, bankaları, holdingleri, sigortacılık şirketleri, otomobil fabrikaları olan birilerinin gerçek demokrasiye ulaştığımızda ayrıcalıklı konumlarının biteceğini bildiğinden değişime karşı çıkmaktadırlar.İşte demokrasi mücadelesini bunun için veriyoruz. Çağdaş demokrasiye ulaşmış bir ülkede "Hantepe ihaneti", "Aktütün alçaklığı", "Heronları düşürme soysuzluğu", "pkk ile işbirliğine gönüllü yüksek yargı" rezaleti asla yaşanmaz...Bunun için demokrasimizin güçlü olması lazım. Meclis ne kadar güçlüyse demokrasi de o kadar güçlü olur. İktidar vardır diye demokrasi olmaz. Muhalefette olması lazım. "İktidar her rejimde var. Ama muhalefet sadece demokrasilerde var".

Pekiiii, ülkemizde çağdaş demokrasiye yaraşır bir muhalefetin varlığından söz edebilirmiyiz? Bu sorunun cevabı ne yazık ki "hayır" değerli enguzelyasam.blogspot.com okurları.Bakın gerçek demokrasiye ulaşmak konusunda verdiğimiz mücadelenin önündeki her engelin dibinde muhalefetin kazması var. Siz de kabul edersiniz ki, adına "Ergenekon" denilen terör örgütünü bitirmeden; ne pkk'yı, ne de kürt meselesini bitirebilirsiniz.

Evet bugün pkk'nın ve "İmralı kahpesi"nin arkasındaki gizli güç "Etö"dür. Etöcü hainler "apo"yu, "apo"da pkk'yı yönetmektedir... Hiiiç kendimizi aldatmayalım; "Etö"cü hainler, ve hala görev başında olan suça bulaşmış birçok omuzu kalabalık, sıranın kendilerine gelmiyeceğinden azıcık emin olsa, içeridekileri çoktan feda edecekler. Ama herkes yediği haltı biliyor, ve sıranın kendilerine gelmemesi için elinden geleni yapıyor!.. Bakın "Dalan" denilen hain niye yurtdışında sefil perişan, yakalanma korkusuyla, kaçak yaşamaya razı oluyor da ülkeye gelmeye yanaşmıyor dersiniz? Suçsuz insan kaçar mı? Amaaa Dalan'ı yurtdışında koruyup kollayanlar da biliyor ki, Dalan bir gelirse; argo tabirle kendini kurtarmak için "ötmeye" başlar ve bir kısmı suça bulaşmış muvazzaf ve diğer hainlerin kendi "popo"larını kurtarma imkanı kalmaz!..."Dalan" ergenekon terör örgütünün "pandorası"dır.

Azıcık görünenden ötesine bakabilsek, olan bitene bakarak kendimize sorular sorsak birçok şeyi kavramaya başlayacağımızdan eminim. Mesela Mehmet Haberal'ı tutuklandığında hava alanına kadar uğurlayan ve şimdi de sık sık arayarak hatırını soran "şapgalı baba", Haberal'ı çok sevdiğinden mi onunla bu kadar ilgileniyor dersiniz? Sakın "şapgalı" Haberal'dan sonra kendisinin de hesap vereceğini biliyor ve onun endişesini taşıyor olmasın? Sahi "Rahmetli Özal" kendisine suikast düzenleyen kişinin arkasındaki "kuklacı"yı öğrendiğinde bu soruşturmayı neden durdurdu dersiniz? Yine devamlı "pişmiş kelle" gibi sırıtan başbakan eskisinin Budapeşte'de yediği yumruğun asıl sırrı nedir dersiniz? Mesut taaa Budapeşte'ye "başbakanlık uçağı" ile çokoprens almaya gitmedi herhalde!

Bazı şeyleri gör artık ey halkım: Birileri senin ve evlatlarının geleceğine mezar kazmaya çalışıyor. Bir Türkiyenin geçmişine bak, bir de "Hayır"cıların arasında yer alan şer cephesine bak. Onlar hiç değişmedi; bugün iktidara gelseler, yeğenler, yiyenler, aile fotoğrafındakiler ortaya çıkacak, yine hazineyi yağmalatacaklar.Yine dışarıdan ithal kurtarıcılar gelecek yine bizler ekmeğimizden, aşımızdan, evlatlarımızın rızkından daha çok kısmak zorunda kalacağız.Yine Aktütün, Hantepe, Gediktepe rezaletleri yaşanacak. Bizim evlatlarımız şehid olacak onlar kurtulacaklar!...

Pkk'nın yokluğu kimlerin işine gelmez, kimler pkk'dan nemalanıyor? Kimlerin evlatlarının pkk'lı kahpelerle sarmaş-dolaş fotoğrafları çıkıyor, Pkk kimlerin hayat iksiri Gör bunu artık?...

Bizler birer birey olarak sorumlu davranmak zorundayız...Yaşamımızdaki eylemlerimizin ya mükafatını görürüz, ya da belasını!.. Yaptıklarımızdan sorumluyuz. Oylarımızı attığımız sandıklar bu dünyada açılacak, ama yine de ebedi alemde yaptıklarımızdan dolayı yüce Allah'a hesap vereceğiz...Efendi mi, köle mi olacaksın bu referandumda sen karar vereceksin...

"Darbe anayasa"sı bu milletin üzerine çökmüş vesayettir...Öyle inanıyorum ki, bu millet 13 Eylül sabahı, darbe anayasası ile "taharetlenecek"tir!

Kalın sağlıcakla...