RECEP AYDIN-Sosyal Bilimci
eyhaber16@hotmail.com
İnsan beşer, kuldur şaşar.
Hiçbir insan hatasız değildir. Çünkü insan zayıf yaratılmıştır. Dolayısıyla şaşırıp yanlışlık yapması da kaçınılmazdır.
Bu bakımdan dalgınlıkla, şaşkınlıkla yapılan hatalara hoşgörüyle bakılmalıdır.
Dinimiz ve geleneklerimiz, iki suç haricinde bütün suçları affetmenin büyüklüğün şanından olduğunu söyler.
Bu suçlardan biri namus, bir diğeri de vatana ve insanlığa karşı işlenen suçlardır.
Bu iki suçu mağdurlarının af etme hakkı dahi yoktur. Hele hele anılan suçları, kendilerine rütbe ve makam teslim edilmiş kişiler nüfusunu kullanır da işlerse, yerleri insanlığın en alçak mertebesidir.
"İnsanlık Tarihi" bu tür suçlara bulaşıp da toplum içine çıkamayacak hale geldiği için hayatına son veren binlerce örnekle doludur...
Amaaa günümüz dünyasında insanlık teknolojik bakımdan hızla büyük bir aşama kaydederken, sayısı azımsanmayacak büyük bir bölüm de ahlaki bakımdan Belhum-adal oldu.
Eğer insan fıtratından saparsa; kan döker, hayvanlardan da aşağı bir zalim, kan dökücü haline döner.
işte o zaman belhum adal (Hayvandan da aşağı)olur..
Ne yazık ki; cinsel taciz ve tecavüzlerin, sıradan bir yaşam biçimi imiş gibi sunulduğu, içkinin su gibi aktığı, ahlaksızlığın tavan yaptığı, kadınların aile içi şiddete maruz kaldığı, minicik yavruların körpecik bedenlerinde izmarit söndürüldüğü, kadın ve erkeklerin birbirini aldattığı ve insanların utanılacak şeylerle övündüğü, kötü örneklere bakarak vicdanı olanların azap duyacağı bir dönemden geçiyoruz.
Bazen tek bir olay bile, yaklaşan tehlikenin haberini verir.
Dostlarım; sosyal medyada geçen haberlere göre, İstanbul Bağcılar’da yaşanan bir olayda, F.K. adında 30 yaşındaki ilkokul mezunu amca, kendisini büyüten özağabeyi Ş.K.’nın 24 yaşında üniversite öğrencisi kızı Y.K. ile Bağcılar Evlendirme Dairesi’nde 7 Eylül 2010’da resmi nikâhla evlendi.
Bu haberi okuyunca bir an, adına milenyum da denilen moderniteye isyan ettim.
İnsanlık bu mu, be rezil alçak hiç mi evlenecek insan bulamadın da, evladın sayılacak öz be-öz yeğenine göz koydun.
Bizim kültürümüz ve dinimiz amcayı baba yarısı olarak tanımlar. Kısaca babanın evladına yakınlığı neyse amcanın da odur.
Kardeşlerim; "Dışarıda kar yağarken, içeride bahar olmaz."
Namussuzluğun ve alçaklık örneklerinin iyice arttığı günümüzde, sayısı hiçte azımsanmayacak bu tip kötü örnekler, insanlığa ve insan ahlakına vurulmuş en büyük darbedir...
Toplumsal ilişkiler ahlaki değerler üzerinden sürdürülür.
Ahlakın olmadığı, namussuzluğun normalmiş gibi algılanmaya başladığı, toplumlarda ahlaksızlık kanser mikrobu gibi hızla yayılır.
Binaların yapımına temelden, yıkımına ise tepeden başlanır.
Asıl nedeni soygun yapmak olan, planlı 28 Şubat darbesinden sonra, milletimizin değer verdiği unsurlara savaş açan baldır-bacak medyası yaptığı yayınlarla toplumsal ahlakı hızla yok ederken, darbeci alçakların soygunlarını da, yaptığı yayınlarla meşru imiş gibi göstermiştir.
Böylece toplum bir yandan fakirleştirilirken, diğer yandan da ahlaksızlaştırılmaya çalışılmıştır.
Darbeci alçakların ve malum medyanın kirletmeye çalıştığı toplumsal yapımız, hamuru çok sağlam olmasına rağmen büyük yara almıştır.
Gafleti derin olan toplumların, tedbir alınmazsa ileride çok daha büyük problemlerle karşılaşacağı herkesçe kabul edilen bir gerçektir.
Duyarlı bir yüreğe sahip olanlar için, toplumun bir kesiminin düştüğü bu bataktan kurtarmanın çarelerini araması milli ve dini bir insanlık görevdir.
İnsanoğlu hayata iki anlam yükler: Biri ağlarken, diğeri gülerken... Ve tek bir kere kıymet bilir, o da elindekini kaybederken.
Ahlaki ve kültürel yozlaşmanın hayat tarzımız haline gelmesi ve toplumsal hafızamızı yönetmemesi için bir şeyler yapmanın vakti, geldi de geçiyor.
Medeni toplumlarda ahlaki değerler her şeyin önünde gelir.
Ahlaki değerleri bozulan toplumlar, gelecekle asla ilişki kuramazlar.
Bakınız; Batı medeniyeti ahlaksızlığın yüreklere açtığı derin yaralara merhem arıyor.
Herhangi bir yerde toplumu tehdit eden bir tehlike varsa, görmezden gelip, "Amaaaan beni sokmayan yılan bin yaşasın!" deyip ortada duramazsınız, çünkü gün gelir o yılan sizi de sokabilir!.
