RECEP AYDIN-Sosyal Bilimci
Siyaset yapmaya yeteneği elvermeyen zavallılar, sayın Başbakan hastalanınca, Taraf'ın yaydığı "Başbakan hasta iki Yıl sonra ölecek" haberleri üzerine bayram yapmaya başladılar!.
Allah ona uzun ömürler versin; sanki sayın Erdoğan ölse(!), halk sandığa gidip Kılıçdaroğlu'na ve Bahçeliye iktidar vizesi verecek!.
Hala 1950'li yıllara takılıp kalan, "Türkiye'de Siyasal ve Toplumsal" dönüşüme ayak uyduramayan CHP'ye halk oy verir mi?
Laiklik ve kemalizm'den başka malzemesi olmayan CHP kazayla iktidar olsa, ülkemizin çok kısa bir sürede saplanacağı batağı, düşünmek dahi istemiyorum!.
Hele hele, devri iktidarlarında, 27 tane banka hortumlanırken, laiklik ve irtica türküleri seslendirenlerle el-ele verip Türkiye'ye rotasını kaybettiren ve kurtuluşu ABD'nin gönderdiği Kemal Derviş'te bulan bir MHP'ye, bu halk "Eh madem Erdoğan yok, Bahçeli'yi iktidar yapalım" der mi!.
Türkiye 1950'li Yıllardan beri köklü ve sarsıcı bir medeniyet krizi yaşamaktadır.
Halk, tarihsel ve toplumsal anlamda değişim talep ederken, CHP ve MHP, ülkemizin geleceğini ve enerjisini tüketen geçmişe takılı kalıp, halk'ın taleplerine uygun politikalar üretememektedirler...
Dünyanın neresine bakarsanız bakın, muhalefet partileri oy kazanırken, iktidar güç kaybeder.
Ülkemizde ise, bu durum tam tersine işlemektedir.
Yani iktidar daha da güçlenirken, muhalefet partileri, eski konumunu dahi koruyamayıp daha da küçülmektedirler...
Neden? Çünkü; geçerli, ne ekonomik, ne sosyal, ne de siyasal politikaları var.
Tek hedefleri, AK Part'yi engellemeye yönelik!..
Haydi CHP'den vazgeçtik, onun partileşip halkla barışmaya, halkın partisi olmaya niyeti yok anladık ta, onu taklitçisi MHP'ye neler oluyor Allah aşkına!.
Yeni anayasa taslağı çalışmalarında MHP; "Dokunulması teklif dahi edilemez maddeler, bizim kırmızı çizgimizdir, dokundurtmayız" derken, milliyetçilik kavramını iğfal ettiğinin farkında mı?
Fransa'dan ithal edilen, ve kemalistlerin "Müslüman halk" üzerinde baskı unsuru olarak kullandığı "Laiklik" ne kadar millidir ki, MHP bu kavramı vazgeçilmez saymaktadır...
MHP ne yazık ki, CHP'nin kuyruğuna takılarak siyasal fakirleşme yolunda hızla ilerlemektedir!
Sermayeleri o kadar tükendi ki, ne milliyetçilik, ne din, ne de millet dediklerinde inanan kalmadı!.
Türkiye'de muhalefetin siyaset projeksiyonu yanlış.
Bu muhalefet 75 Milyonluk Türkiye'nin sorunlarını bilecek ve TBMM'sine taşıyacak kapasitede değil.
Siyasetin ruhunu, bedenini, kalbini besleyecek ne duyguları ne de kapasiteleri var.
Yeni Anayasa çalışmaları yapılıyor, muhalefetin en ufak bir katkısı yok!.
Sadece eleştiriyor ve T.C Anayasası'na "Lök" gibi oturmuş o lanet olası maddelere dokundurtmayız diyorlar!
Bay Kılıçdaroğlu, bay Bahçeli "Doğru Politikalar takip etmezseniz Ankara'da sağlam oturmanız mümkün değildir!.
Türkiye eski Türkiye olmadığı gibi, halk'ta eski halk değil, bunu görün Allah aşkına.
Güttüğünüz çamur politikalar AK Parti'yi daha da güçlendirirken, Türkiye'nin 21 Yüzyılla kucaklaşmasını geciktirmektedir!.
AK Parti; halkın değişim talebini iyi fark etti Türk Siyasetinin hayat damarlarına bir güneş gibi doğdu.
İşte bu durum Türkiye'de "Ulusal Uyanış"ın başlangıcı olmuştur.
Ülkenin siyasi geleceğini sayın "Başbakan'ın ölümü" varsayımı üzerinden tanzim etmeye çalışmak düpedüz vicdansızlıktır...
Durun bakalım beyler; Sayın Başbakan sapasağlam ve dimdik ayakta. Üstelik eskisinden daha da dinamik.
Bunun yanında, Türk demokrasisi içinde Bin Yıl varlığını sürdürecek bir AK parti var karşınızda!.
AK Parti var oldukça, sizler için iktidar bir serap dahi olamaz!.
Eh Sayın Başbakan'ın mirası da size kalmayacağına göre boşuna avuçlarınızı hiiiiç ovalamayın!..
Yüce Rab'bim sayın Başbakan'ımıza uzun ve sağlıklı ömürler versin. Onu Türk Milletine bağışlasın.
Değerli okurlarım kalın sağlıcakla.
