RECEP AYDIN-Sosyal Bilimci
28 Şubat darbeci zihniyeti tekrar geri gelir mi?
Korkuya teslim olursanız, korku hiçbir zaman yakanızdan inmez.
Bu soruya verilecek en güzel cevap; 28 Şubat'taki gibi bir kısım general, kendinde bir güç vehmeder de darbeciliğe soyunursa, bu durumda, darbeci zihniyete karşı caydırıcı unsurlar taşıyan savunma mekanizmalarımız var mı?
Önemli olan bu!.
Mesela bir kısım general tuttu darbeciliğe soyundu, ileride başına neler geleceğinin bilincinde mi?
Bir de darbeci zihniyetle mücadele ederken, hangi stratejileri uygulamalıyız?
Cuntacı zihniyetin darbecilik hevesini, kendi gayretlerinden ziyade, ahmak işbirlikçilerinin çabaları büyütür.
Nasıl mı, bakın izah edeyim:
Darbeciliğin iki aşaması vardır:
1)- Fiili yanı
2)- Psilkolojik yanı.
Yürüttülen tanklar, gökyüzünde uçurulan uçaklar, onlara bir güç kazandırsa da, darbeciliğin asıl işbitirici yanı, psikolojik yanıdır.
Demem o ki, askerin bir kısım sivil zevattan destek almadan, yaptığı darbe başarılı olmaaaaz!
O zaman darbeyi becerebilmek için, önce yan unsurlardan; medyadan, yargıdan, bilim adamı kılığındaki apoletli proflardan destek alacaksınız.
Yani medya, darbe öncesi ve sonrası yapacağı yayınlarla kamuoyunu darbeye hazır hale getirip, hafızaları darbenin gerekli olduğuna inandıracak!
Eh medya bunu tabii ki babasının hayırına yapmaz. Yani her darbe sonrasında olduğu gibi "Milli ekonomi"de ne var ne yoksa, "yağma Hasan'ın böreği" gibi hazinenin kökünü kurutmadan bırakmaz!
Yani medya; krizi, kriz üzerinden rant sağlamadan çıkartmaz!
Türkiye; sistemli bir şekilde yapılan darbeler ve onlara çanak tutan alçaklar nedeniyle işte böyle fakirleştiridi.
Darbe öncesinde "Kamuoyu oluşturma" aşamasında, düzmece anketler, çok önemli bir yer tutar.
O anketlerden bir kaç örnek vereyim isterseniz:
1)- Türk toplumunun en çok güvendiği kurum % 93'le TSK çıktı!.
2)-Siyasete olan güven % 25'lerde kaldı!.
3)- Türban takan kadın sayısı bu iktidar döneminde %15 arttı!.
4)-Türkiye'de yaşayan yabancılara göre, Türkiye hızla dinci bir toplum haline geliyor!
5)- Kadın ve kızların %60'ı aile ve mahalle baskısı nedeniyle türban takıyor!
6)-Öğretmenler arasında yapılan bir ankete göre, eğitim hızla dinselleşiyor!.
Medyada sıkça yer alan bu ve benzeri haberlerden sonra, cuntacıların astları yüreklenmeye ve mevcut başbakana "Ulen p..e..nk" diye hakaret edebilecek kadar kahpeleşmeye başlar!.
Medya bu alçaklığı, "Dokuz sütuna maşetten", "Falanca generalden, başbakan'a demokrasi dersi" diye verir!.
Eh bir de, en tepede oturan zata gider tuzluğu-pardon mikrofonu uzattığında, o zat da, en-az o alçakça küfürü yapan kadar alçalıp "Boşalma hakkını kullanmıştır" derse, artık darbecileri tutabilene aşk olsun!
Geriye bir tek aksiyon kalmıştır artık: Hasan Mutlucan'ın kahramanlık türkülerini halka dinletmek!.
Değerli dostlar; günlerdir 28 Şubat cuntacı hainlerini lanetleyip duruyoruz.
İyi güzel de, o darbeye çanak tutan; medya, yargı, hatta siyaset ayağını görmezden gelip, es-mi geçeceğiz?
Mesela; Refah-Yol koalisyonu'ndan istifa ettirilen o milletvekilleri, istifaya zorlanırken neyle tehdit edilmişlerdi? Ve bu tehditi yapanlar kimlerdi?
Kim ne derse desin, sadece cuntacı alçaklardan hesap sorar da, darbeye yataklık eden ahlaksızlardan sormazsak, gelecekteki darbelere engel olamayız.
Mesela, Çevik Bir'e gidip, "Paşam hadi ya darbeyi ne zaman yapacaksınız?" diyen rezilden bunun hesabı sorulmazsa, "28 Şubat darbeci zihniyeti tekrar geri gelir mi?" diye, kendi kendinize sormaya devam edersiniz!
Star Ana Haber Bülteni'nde "Okuldan Cumaya" başlıklı haber yayınlayıp, darbeci alçaklara lojistik destek sağlayan Uğur Dündar'dan bunun hesabi sorulmazsa,
"Ordu Göreve" deyip, darbe çığırtkanlığı yapan prof.lar bu alçaklıklarının bedelini ödemezse,
Başbakanlık Uçağı ile Budapeşte'ye gidip, kumarhanede burnuna yumruk yiyen rezilden işin aslı mahkemede sorulmazsa,
Yeğenler, yiyenler, "işte benim ailem" deyip, ailesine milli ekonomiyi peşkeş çeken kızıl masona bunun bedeli ödetilmezse,
Demokrasi'den vazgeçip, darbeci alçaklardan brifing alıp, Yüksek Yargıyı peşkeş çeken soysuzlara hiçbir şey olmamış gibi davranılırsa,
Hiç kusura bakmayın ama 28 Şubatları, gelecekte de yaşamaya devam ederiz...
Dostlarım; 28 Şubat darbesinin üzerinden, neredeyse 16 Yıl geçti.
Peki anlı şanlı yargımız, bugüne kadar, darbeci alçaklar ve işbirlikçileri hakkında hangi işlemi yaptılar?
El cevap: Ortada elle tutulur-gözle görülür bir eylem yok!.
Oysa bu reziller,"başımıza neler gelecek" diye, şimdi korku içinde olmalıydılar.
Adamlar hala Encümen'i Daniş Toplantıları düzenliyor, Türkiye'nin içini oymak için ellerinden geleni, gizlenme ihtiyacı dahi duymadan yapıyorlar.
Ve devletimiz bunu seyrediyor!.
Kendisine doğru bir hedef belirleyip, bu hedefe meşru yollarla yürüyenlerin önünden, bütün engeller kenara çekilir!
Doğru işi yapanlara, Yüce Rab'bim yardım eder.
Ne varda bu hainler hala serbestçe geziyorlar?
Kim koruyor bunları!...
"Kuş uçtuktan sonra kafesi kapamak bir işe yaramaz"
!2 Eylül Darbesini yapanlardan hesap soruluyor. Eyvallah.
Ergenekoncu ve diğer hainler silivri'de. Ona da Eyvallah.
Peki ama 28 Şubat Darbesini yapanlara niye dokunul(a)muyor?
Kimse bu soruya cevap olarak "Zamanı Gelmedi" demesin.
Bir iktidar hangi limana ulaşmak istediğini biliyorsa, onun için her rüzgar uygundur.
Kalın Sağlıcakla.
