Organize eden subaydan komutan eşlerine: 'Anitkabir'e kokanalar gibi gitmeyin...'
İŞTE O GÜNKÜ SHOW'DAN BİR ESTANTENE
Balyozcu komutanların tutuklanması sonrası asker eşleri Anıtkabir'e yürümüştü. O protesto nasıl organize edildi? Komutan eşlerine hangi uyarılarda bulunuldu? Balyozcu komutanların tutuklanması sonrası asker eşleri Anıtkabire yürümüştü. O protesto nasıl organize edildi?
Komutan eşlerine hangi uyarılarda bulunuldu?
Asker eşlerinin yaptığı Balyoz protestolarını kimler organize etti?
Dailmotion.com sitesine düşen bir ses kaydında Albay Murat Özenalp olduğu iddia edilen kişi asker eşlerinin Balyoz davasını nasıl proteste edeceklerini anlatıyor.
Hatırlanacağı üzere geçtiğimiz günlerde Balyoz darbe planı davası kapsamında aralarında general ve amirallerinde bulunduğu 163 emekli ve muvazzaf asker tutuklanmıştı.
Bu tutuklamalardan sonra asker eşleri Anıtkabir'e yürümüş ve tutuklamaları protesto etmişti.
Dailmotion.com sitesine düşen ses kaydında bu proteste Albay Murat Özenalp olduğu iddia edilen kişi tarafından organize edildiği kayıtlara yansıyor.
Komutan eşlerini kürklü, güneş gözlük şekilde "kokonolar gibi" gelmeyin diye uyaran kişi, onlara halktan uzak görünmemek için nasıl giyineceklerini söylüyor...
(Kaynak:Zaman)
İŞTE O SES KAYDININ DÖKÜMÜ...
Tümamiral Cem Aziz Çakmak’ın emrindeki Albay Murat Özenalp’e ait olduğu belirtilen bir ses kaydı internet ortamında yayınlandı. Balyoz davası protestolarının nasıl organize edildiğini deşifre eden kayıt şöyle:
Şimdi konuştum komutanla, yukarıdakiyle. Dedim “İptal ediyorsunuz değil mi? Haftaya gelmiyoruz!” dedim. “Yok yok iptal etmiyoruz” dedi.
İşte ben cumartesi işe gidince bu Sema’nın işi de… Belki Pazar giderim de, cumartesi gecesi o yola çıkar, o gelince ben çıkarım diyordum.
İşte ablası, yeğeni falan var. Onlara söyleyeceğiz, onlar gelecekler. (Sağdan soldan toplama protesto!)
Eh zaten çok da adam toplayabileceğimizi sanmıyorum.
Diye mi de biliyordu, bugün gemi komutanıyla şöyle toplantı yapayım dedim de. “O zaman çok kolay arkadaşlar: Ama! Dedim Cumartesi günü, Cuma akşamı eşlerinizi gönderiyorsunuz! (Ankara’ya) Eşlerinizi yalnız gönderemiyorsanız siz de gidin, merkez ordu evinde bekleyin, çocuklarınıza bakın. Aynı otobüsle dönersiniz” dedim.
Bir şekilde git dedik oraya!
Tam burada şey dedik millete. Bak onu siz de söyleyin de. Giderken kıyafetler var ya, mesela bu Beşiktaş’a ilk gittiğinizdeki gibi halkın uzağında kıyafetler olmasın millete. Yani böyle kürklü mürklü, güneş gözlükleri falan olmasın! Bizimkiler için diyorum yani hani, eşler var ya.
Yani burada şey, public relation, İngilizler bize öyle öğrettiler eğitimlerde, yani oraya gidip de halkın çok uzağında Türkler, hani rüküş kokanalar geldi demesin millet görünce.
Söyledik onu yani, ‘Ona göre giyinin’
“Etek pantolon veya ceket pantolon giyin ama gidip de üzerinize kürk takıp, saçlarınızı böyle havalandırıp falan gitmeyin” dedik.
İmaj maker tutmak lazım yani. Vardır öyle şeyler…